"şansım olduğunu" - Traduction Turc en Arabe

• أنها فرصتي
• كانت فرصتي
• أن لدي فرصة

Ailene ulaşamadım ama seni kilerde bulduğumda bunun seni kurtarmak için tek şansım olduğunu biliyordum.
علمتُ أنني يجب أن أفعل شيئاً لم أستطع الوصول لوالدييكِ ولكن عندما وجدتكِ في القبو عرفتُ أنها فرصتي الوحيدة لإنقاذك

Ama işim bitmeden önce bunun son şansım olduğunu hissediyorum.
ولكنني أشعر أنها فرصتي الأخيرة لخوض مغامرة جديدة قبل أن أكتفي

Ben de, bunun son şansım olduğunu hissettiğimi söyledim.
فقلت له أني أحسست أنها فرصتي الأخيرة

Bazen bunun tek şansım olduğunu ve berbat ettiğimi düşünüyorum.
أحياناً أفكر أن هذه كانت فرصتي الوحيدة و أنا أضعتها

Benim için, içindeki bebeğin son şansım olduğunu sanmıştım.
بالنسبة لي, أعتقدت أن الطفل الذي بداخلك كانت فرصتي الوحيده

Bir tane bulma şansım olduğunu düşünüyor musunuz?
جدي، أتعتقد أن لدي فرصة لأجد واحدة؟

Aslında ben de oğluyla bir şansım olduğunu düşünüyorum.
أجل، حسن، أظن أن لدي فرصة مع إبنه.

- Çünkü son şansım olduğunu biliyorsun.
-لأنكِ تعلمين من أنها فرصتي الأخيرة

Anlayabilmek için bunun son şansım olduğunu hissediyorum.
-أشعر أنها فرصتي كي أفهم

Bu gece size karşı şansım olduğunu sanmıyorum.
أن لدي فرصة لأكون ضدك

- Sorun şu ki; Eva'nın avukatı, bu öğlen mahkeme emri kaydı çıkarıyor bundan daha derine inme şansım olduğunu gerçekten düşünmüyorum.
-المشكلة، محامي (إيفا) تقدم بإنذار قضائي بعد ظهر هذا اليوم، ولذا أنا لا أعتقد حقّاً أن لدي فرصة