Kimster, itibarın gittikçe yükselecek, ve 90 bin dolar kazanma şansın olacak. - Ben 100 bin sanıyordum. | Open Subtitles | سترتفع شعبيتك كما ستكون لديك الفرصة لكسب تسعين ألف دولار |
Yine de baş rol şansın olacak ve Aspen'e uçup bazı kurul üyeleriyle görüşeceksin kendine ait bir tv programı için. | Open Subtitles | ستكون لديك الفرصة لنشرها وستسافر إلى (آسبن) لتقابل رئيس شركة معينة مع عمل خاص بك |
Söylemek istediğin şeyi söyleme şansın olacak. | Open Subtitles | سوف تحصلين على فرصة لقول ما كنتِ بحاجة لقوله |
Söylemek istediğin şeyi söyleme şansın olacak. | Open Subtitles | سوف تحصلين على فرصة لقول ما كنتِ بحاجة لقوله |
Doğru anda orada olursan onu kurtarma şansın olacak. | Open Subtitles | كن هناك في الوقت المحدد تماما ً وسوف تحظى بفرصة |
Sen diğerlerinden daha iyi yaptın. Bunu bitirme şansın olacak. | Open Subtitles | لقد فعلت ذلك أحسن من الآخرين أنت ستحصل على فرصة لإنتهاء هذه. |
Tekrar gelmesini sağlarım. Kendini gösterme şansın olacak. | Open Subtitles | فسأتدبر أمر عودته مجدداً و ستحصل على فرصتك |
Sen diğerlerinden daha iyi yaptın. Bunu bitirme şansın olacak. | Open Subtitles | لقد فعلت ذلك أحسن من الآخرين أنت ستحصل على فرصة لإنتهاء هذه. |
Zamanı gelince görme şansın olacak. | Open Subtitles | ستحصل على فرصتك لتراها في الوقت المناسب |
şansın olacak. Yarın bağış günü değil mi? | Open Subtitles | ستحصل على فرصتك في أول الفصل غداً أجل |