Ne olduğunu bilmiyorum ama bu sefer işi şansa bırakmayacağım. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}،لست متأكّدًا ما كان لكن هذه المرّة، لن أخاطر. |
Landes da onunla gitsin. İşi şansa bırakmayacağım. | Open Subtitles | أرسل لاندس معه ، لن أخاطر بأي شيء |
Bilmiyorum, ama bunu şansa bırakmayacağım. | Open Subtitles | لا أعلم، ولكني لن أخاطر |
Güvenliğini şansa bırakmayacağım. | Open Subtitles | لن أجازف عندما يتعلّق الأمر بسلامتك. |
-Bilmiyorum ama işi şansa bırakmayacağım. | Open Subtitles | -لا أعلم، ولكن لن أجازف |
İşimi şansa bırakmayacağım tamam mı? | Open Subtitles | انظر, لن أخاطر بشيء, أتفهم؟ |
Bu sefer işi şansa bırakmayacağım. | Open Subtitles | لن أخاطر هذه المرة يا (ماثيو). |
Bunu şansa bırakmayacağım. | Open Subtitles | لن أخاطر. |
- Bu işi şansa bırakmayacağım. - Hiçbir yere gitmiyoruz. | Open Subtitles | لن أجازف - لن نتزحزح - |
şansa bırakmayacağım işi. | Open Subtitles | لن أجازف |