Kendimi şanslı hissediyorum. Kırmızıya koyalım derim. | Open Subtitles | حسنا أنا أشعر بالحظ أقول لنضعهم فى الأحمر |
Kendimi şanslı hissediyorum. Kırmızıya koyalım derim. | Open Subtitles | حسنا أنا أشعر بالحظ أقول لنضعهم فى الأحمر |
Ben de kendimi şanslı hissediyorum. | Open Subtitles | هل تعلمين، اشعر باني محظوظ ايضا. |
Bir adamın sahip olabileceği en sağlam aileyle kutlama yaptığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر أنني محظوظ للاحتفال مع أفضل عائلة يتمناها أي رجل. |
şanslı hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر أني محظوظ اليوم هناك سبعة أخرى قادمة |
Her gün senin gibi insanlarla çalışabildiğim için kendimi şanslı hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأني محظوظة يومياً بأن أحظى بفرصة العمل مع أناسٍ مثلك |
Ve neredeyse Hogwarts kadar büyüleyiciydi. Çok şanslı hissediyorum. | Open Subtitles | وكانت ساحرة تقريباً مثلها أشعر أنني محظوظة جداً |
Kendimi bir bakıma şanslı hissediyorum, bu objeye rastladım. | TED | أشعر بأنني محظوظ بطريقة ما، بمقابلة هذا التمثال. |
İlk işim Modern Sanat Müzesi'nde ressam Elizabeth Murray'in retrospektifinde çalışmak olduğu için kendimi çok şanslı hissediyorum. | TED | أشعر بأنني محظوظة للغاية إذ أن أول عمل لي كان العمل في متحف الفنون الحديثة في عمل تذكاري للرسامة إليزابيت موراي. |
Kendimi şanslı hissediyorum. Nico gibi çocuklar en iyi okuyucular ve verebileceğimiz en iyi hikayeleri hak ediyorlar. | TED | اشعر بالحظ. الاطفال امثال نيكو أفضل قراء، ويستحقون أفضل ما نستطيع ان نكتب من القصص. |
Aslında birbirimizi bulduğumuz için çok şanslı hissediyorum. | Open Subtitles | في الواقع، أشعر بالحظ لعثورنا على بعضنا البعض. |
İstediğimi yapabilirim çünkü şanslı hissediyorum. | Open Subtitles | يمكنني القيام بما أشاء لأنني أشعر بالحظ |
Bu akşam şanslı hissediyorum Tanto. | Open Subtitles | انا اشعر باني محظوظ اليوم ، تانتو |
Bilirsin işte, tüm yaptığım şeylerden sonra beni kap dışarı etmediğin için kendimi şanslı hissediyorum. | Open Subtitles | حسناً , أتعلمين , أشعر أنني محظوظ أنكِسمحتِلي بالعبورمنهذاالباب , -بعد كل ما فعلته |
Bu gece şanslı hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر أنني محظوظ قليلاً هذه الليلة. |
- Kendimi şanslı hissediyorum. | Open Subtitles | - أشعر أني محظوظ - هل كانت جيدة ؟ |
Senmişsin Herkül. Harika, kendimi gerçekten şanslı hissediyorum. | Open Subtitles | إنه أنت، (هرقل) عظيم، أشعر أني محظوظ حقاً |
Sadece burada olan kardeşim değil de ben olduğum için şanslı hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأني محظوظة جداً لأني هنا , وليس شقيقتي التوأم |
Ben de kendimi çok şanslı hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر أنني محظوظة جداً |
Aileni tanıma fırsatı bulduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأنني محظوظ جدا لاننى عرفت عائلة كهذه |
Bilemiyorum. Hayatta olduğum için çok şanslı hissediyorum. | Open Subtitles | لا أعرف أشعر بأنني محظوظة جداً لكوني على قيد الحياة |
Bugün kendimi şanslı hissediyorum, Miles. Gerçekten şanslı. | Open Subtitles | انا اشعر بالحظ اليوم ميلز بالكثير منه |