Dört saatlik bir prosedürün 15 dk.sını bile kendisi idare etse şanslı olacak. | TED | ستكون محظوظة إذا استطاعت أن تعمل أكثر من 15 دقيقة خلال عملية مدتها أربع ساعات. |
Günün birinde...kızın biri seninle olduğu için çok şanslı olacak, ama bu futbol. | Open Subtitles | فتاة ما ستكون محظوظة للغاية ان تصبح خليلتك لكن هذه المباراة000 |
Etrafımda olan herkes şanslı olacak. | Open Subtitles | كل من يتصل بي يصبح محظوظاً |
Etrafımda olan herkes şanslı olacak. | Open Subtitles | كل من يتصل بي يصبح محظوظاً |
Size sahip olan erkek çok şanslı olacak. | Open Subtitles | وأي شخص يكون محظوظا أن يكون إما منكم. |
Çünkü, bebeğimiz bir tam gün yaşayacak kadar şanslı olacak. | Open Subtitles | لأن طفلنا سيكون محظوظ ليعيش يوم كامل في هذه الحياة |
Ve o adam sana sahip olacağı için şanslı olacak. | Open Subtitles | أي الرجل سيكون محظوظا أن يكون لك. |
Princeton Jeremiah gibi bir çocuğu aldığı için çok şanslı olacak. | Open Subtitles | برنستون ستكون محظوظة للغاية فيما لو قبلت جيريماياه لديها |
Senin sevgini kazanan kız çok şanslı olacak. | Open Subtitles | أيّ فتاة ستكون محظوظة لحصولها على حبك |
Sana sahip olan kız çok şanslı olacak. | Open Subtitles | أيّ فتاة ستكون محظوظة بالفعل لتحضى بك. |
Ama o kız gerçekten çok şanslı olacak. | Open Subtitles | لكن هذه الفتاة ستكون محظوظة جدا |
Eğer onu canlı ele geçirirsek şanslı olacak. | Open Subtitles | ستكون محظوظة إذا جلبناها حيّة |
Seni alacağı için çok şanslı olacak. | Open Subtitles | حسنا , سوف يكون محظوظا بك. |
Bence bu bebek çok şanslı olacak. | Open Subtitles | أعتقد أن الطفل سيكون محظوظ جداً |
Ve Andy, ailenin bir parçası olduğu için çok şanslı olacak. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنْ (آندي) سيكون محظوظ كونه جزء من عائلتكِ" |
seninle olduğu için gerçekten şanslı olacak. | Open Subtitles | والذي سيكون محظوظا أن يحصل عليكِ |