10 yıl önce dünyada nasıl bir değişiklik yapabilirim diye düşündüğümde çok şanslıymışım. | TED | كنت محظوظا منذ 10 سنوات، حين توقفت وحاولت معرفة ما يمكنني فعلة لتغيير هذا العالم. |
Ben yine şanslıymışım. Ölüp gidebilirdim de. | Open Subtitles | وأعتبر نفسى محظوظا لأننى كان يمكن بسهوله أن أموت |
Ben yine şanslıymışım. Ölüp gidebilirdim de. | Open Subtitles | وأعتبر نفسى محظوظا لأننى كان يمكن بسهوله أن أموت |
Ne kadar da şanslıymışım. | Open Subtitles | يا لحظي السعيد إذاً - بالتأكيد - |
O zaman şanslıymışım. | Open Subtitles | يا لحظي |
şanslıymışım. | Open Subtitles | إنّه حظّي الحسن .. |
Açıkçası, karım için paraları çıkardığımdan şanslıymışım. | Open Subtitles | بصراحة، فإنه يعتبر نفسه محظوظا أن أخذت تلك الأموال خارج، تعلمون، بالنسبة للزوجة. |
Kendime bir tane bulduğum için çok şanslıymışım. | Open Subtitles | لقد كنت محظوظا لأني حصلت على تذكرة بالرغم من أنني أغطي الحفل |
Çok şanslıymışım demek ki. | Open Subtitles | عليّ أن أكون محظوظا للغاية |
şanslıymışım ki sen kendindeymişsin. | Open Subtitles | من حسن حظّي أنّك كنت كذلك. |