Don, sana bir ay önce verdiğim şarap şişesini aldın mı? | Open Subtitles | هل حصلت على زجاجة النبيذ التي أرسلتها من شهر سابق ؟ |
Bana öğrettiği tek şey, şarap şişesini dişlerimle açmak. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذى لم يعلمنى إياه كيف أفتح زجاجة النبيذ بأسنانى |
Dün seninle şarap şişesini "boşalttıktan" sonra merdivenlerde uyuyakalmıştın, biz de konuştuk biraz. | Open Subtitles | لقد تحدثنا لفترة طويلة بالأمس بعد ما شربت معكِ قارورة النبيذ وأنتي نمتِ على الدرج |
Şu şarap şişesini de açsana. | Open Subtitles | أتعلم؟ افتح قارورة النبيذ تلك |
Ve birisi, kurbanımıza şarap şişesini fırlatmış. | Open Subtitles | حسناً إذاً هناك شجار وشخص ألقى زجاجة نبيذ على الضحية |
Balığı, bifteği ve şarap şişesini paylaşabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنكم تقاسم السمكة والستيك وتشارك زجاجة نبيذ. |
Curro, Geceydi ve benimle tanışmıştın kafanda şarap şişesini kırmıştım. | Open Subtitles | كورو ) لقد كانت تلك الليلة ) عندما قمت بكسر زجاجة الخمر على رأسك |
Ve düşündüm ki bu şarap şişesini alıp meteor yağmuruna bakmak istersin. | Open Subtitles | ولقد ظننت انك سوف تحب ان تأخذ زجاجة النبيذ هذة ونشاهد دش النيازك |
Bardak tutacağındaki şarap şişesini görünce senin olduğunu anladım. | Open Subtitles | أستطيع أن أقول كان لك من زجاجة النبيذ في حامل الكأس. |
...o sırada ayağa kalkıp kırık şarap şişesini alırsın. | Open Subtitles | أعني (مارلين)، ذلك عندما تقوم وتمسك بعنق زجاجة النبيذ |
Arkadaşım şarap şişesini daha çok sevdi. | Open Subtitles | صديقتي ستسخدم زجاجة النبيذ |
şarap şişesini aç. | Open Subtitles | تفتح زجاجة نبيذ |
Papazın biri hız yaparken polise yakalanmış ve polis yan koltukta boş şarap şişesini görüp alkol kokusu almış. | Open Subtitles | كان هناك اشبين و استوقته الشرطة للسرعة الزائدة ...و شم رجل الشرطة رائحة كحول ...و رأى الشرطى زجاجة الخمر بجانب المقعد و قال: |