Tüm günümü onun öğrenmek istediği, tabur şarkısını söyleyerek geçirdim. | Open Subtitles | قضيت اليوم أتنصت على أغنية الكتيبة والتي طلب منّي تعلمها. |
Limp Bizkit'in "I Did It All for the Nookie" şarkısını söylemeliydin. | Open Subtitles | كان يجب أن تغني فلعت هذا من أجل العاهرة أغنية ليم بزيكت |
Jay-Z şarkısını size bu özel haberi iletmek için böldük. | Open Subtitles | نقطع عنكم أغنية جيي زد لنذيع عليكم هذه ألنشرة ألخاصة |
Scooby-Doo şarkısını mırıldandığını nasıl biliyorsam, bunu da öyle biliyorum. | Open Subtitles | كما أعرف الأغنية التي كنت ترددها هذا الصباح في سيارتك |
Gün biterken, Burt, o güne özel bestelediği şarkısını söylerdi. | Open Subtitles | وبعد ذلك لانتهاء اليوم نغني لجيمي اغنية خاصة كتبناها .فقط |
Yemekten sonra dans pistine geçeceğiz ve grup, ailenin düğün şarkısını çalacak. | Open Subtitles | و بعد العشاء سنفتتح قاعة الرقص و الفرقة ستعزف أغنية زفاف والديك |
Ve sonunda vakit doldu, sahne korkusu şarkısını çalmak zorunda değildim sonuçta. | TED | و في النهاية، مع مرور الوقت، لم أعد بحاجة إلى أن أغني أغنية رهاب المسرح أبداً. |
Sadece Naughty by Nature'ın ''OPP'' şarkısını gözden geçirmeniz yeterli. | TED | سوف تحتاج فقط إلى التوجه إلى أغنية "OPP" لمشاغب بالفطرة. |
Söylesene, "Bir daha asla gülümsemeyeceğim" şarkısını sen mi yazdın? | Open Subtitles | أخبرينى .. هل أنت مؤلف أغنية لن أضحك أبداً مرة أخرى |
En azından koruyucu meleğimizin şarkısını hatırlıyorsundur | Open Subtitles | على الأقل أنت تتذكّر أغنية قدّيستنا الشفيعة |
Fakat hatalarımızı yalnız bir kere düzeltmemiz ve nihayet aydınlık şarkısını duymamız gerek. | Open Subtitles | لكننا نحتاج لمـــرة لنصحح أخـــطائنا وأخر الأستماع الى أغنية التـــنـوير |
Tüm sosisli şarkısını biliyor. | Open Subtitles | انتهى الأمر يامارج، إنه يعرف أغنية النقانق المقلية كاملة |
Ve ona ördek şarkısını söylerim, değil mi tatlım? | Open Subtitles | وأغنى لها أغنية البطة أليس كذلك يا عزيزتى؟ |
Nasıl bir zaman bu? Devre arasında, John Stamos'ın ağabeyi, "Seni Sevmek" şarkısını söylerken. | Open Subtitles | شقيق جون ستاموس الاكبر سيغنَي أغنية أحبَك خلال استراحة منتصف الوقت |
Son olarak destek şarkısını söylememde bana yardım etmenizi rica ediyorum. | TED | في النهاية، أريد إذا بإمكانكم مساعدتي لأغني الأغنية المستدامة. |
Paul Simon'ın müthiş şarkısını hatırlayın. | TED | هل تذكرون تلك الأغنية الرائعة ل بول سيمون؟ |
Laura, bu iki genç için yıldönümü şarkısını söyle. | Open Subtitles | غنّي لهذين الشابّين اغنية لذكراهما السنوية |
Her elini yıkadığında mutlu yıllar şarkısını söyleyen o komünistle değil. | Open Subtitles | وليس ذلك الشيوعي الذي يغني عيد ميلاد سعيد كلما غسل يديه |
Kurbağanın şarkısını... duyuyorum. | Open Subtitles | بإمكاني سماع الضفدع الصغير يغنّي أغنيته الجميلة القصيرة |
İsa'nın doğuşunu kutlamanın Neşelen Dünya şarkısını söylemekten başka yollar da var. | Open Subtitles | هناك عدة طرق لأحتفال بعيد الميلاد من غير غناء فرح المسيح للعالم |
Kadınların sesini duyuyor musunuz savaş şarkısını söylerken? | Open Subtitles | أتسمعون غناء النساء يغنون أغاني الحرب الحلوة؟ |
- Çıkacak kaydımızın ilk şarkısını tamamladık. | Open Subtitles | لقد انتهينا من عمل أول أغنيه في البومي القادم لقد احببته |
Dekanla konuştum ve okul şarkısını senin yazabileceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد تحدثت الي العميد وقال ان بامكانك كتابه اغنيه جرينديل |
Güneşli bir öğleden sonra Dottie Collins tam zamanında o Sam Cooke şarkısını çalmamış olmasaydı babanız annenize uzun uzun bakmamış olabilirdi. | Open Subtitles | لأغنية سام كوك في كل مساء ربما والدكم لم يعطي تلك النظرة الطويلة لأمهاتكم. |
Bir daha kanguru şarkısını çalmam. | Open Subtitles | لن ألعب بأغنية الكنجارو بعد ذلك |
Şimdi NBC'nin sonraki tv filmi Tehlikenin Kaçırdığı filmindeki orijinal şarkısını söylemek için karşınızda çok yetenekli Jenna Maroney. | Open Subtitles | نحن نتقاسم البقشيش الآن, هنا لتغني أغنيتها الأصلية من حدث "إن بي سي" التليفزيوني القادم "مختطفة من قبل الخطر".. |
Harikadır. O şey hakkında olan şarkısını seviyorum... | Open Subtitles | أحب لها هذه الاغنية التي تتحدث عن حبها لفتي, بسبب |
Ebeveynler Günü sonunda da kamp şarkısını söylemiyoruz? | Open Subtitles | وننهي يوم الاباء بغناء أغنية المعسكر ؟ واحد ، إثنان ، ثلاثة |
Bundan daha kötüsü sanırım sadece sekizinci sınıftayken bütün okulun önünde "Copacabana" şarkısını söylediğimde olmuştu. | Open Subtitles | اعتقد ان الشيىء الوحيد الاسوا حينما كنت فى الصف الثامن حينما غنيت كوبا كبانا للمدرسه كلها |