İtfaiye biletleri polise vermiş onlar da şartlı tahliye memuruna haber vermiş. | Open Subtitles | قسم الإطفاء أعطى المخالفات للشرطة الذين بدورهم إتصلوا على ضابط إطلاق السراح المشروط الخاص بك |
İtfaiye biletleri polise vermiş onlar da şartlı tahliye memuruna haber vermiş. | Open Subtitles | قسم الإطفاء أعطى المخالفات للشرطة الذين بدورهم إتصلوا على ضابط إطلاق السراح المشروط الخاص بك |
Ben kendim de şartlı tahliye memuruna, saldırgan mı olduğun, yoksa yardımcı mı olduğunun söyleyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أخبر ضابط إطلاق سراحك... إنك كنت غير مساعد أو متعاون |
Ben senin terapistin değilim, Ned. şartlı tahliye memuruna sarma içtiğini söyleyemezsin. | Open Subtitles | أنا لست طبيبك النفسي يا (نيد) ، لا يمكنك أن تخبر ضابط إطلاق سراحك أنك منتشي |
Viper'ın şartlı tahliye memuruna haber göndermeliyiz. | Open Subtitles | نحتاج إلى التحدث مع ضابط الإفراج المشروط المسئول عن الأفعى |
Bu sabah şartlı tahliye memuruna raporunu yolladım. | Open Subtitles | تعلمين، أني أرسلت للتو تقريرا مكتوبا إلى ضابط الإفراج المشروط عنك هذا الصباح |
şartlı tahliye memuruna saldırdın! | Open Subtitles | لقد اعتديت ضابطة المراقبة الخاصة بك |
Oğlum, tam bir şartlı tahliye memuruna benzedin. | Open Subtitles | يابني ، انت تبدو تماما مثل ضابط الإفراج المشروط |
Estrada'nın şartlı tahliye memuruna göre eşinin son bilinen adresi burasıymış. | Open Subtitles | "وفق ضابط الإفراج المشروط المسؤول عن استرادا): هذا آخر عنوان معروف لزوجته)" |
şartlı tahliye memuruna saldırdın! | Open Subtitles | ! لقد اعتديت ضابطة المراقبة الخاصة بك |