"şef yardımcısı" - Traduction Turc en Arabe

• نائب الرئيس
• مساعد الرئيسة
• مُساعِد طاهي

şef yardımcısı en hassas dosyaları evinde saklıyor.
حسناً، يبدو أن نائب الرئيس يحتفظ بأغلب قضاياه الحساسة في المنزل

Ortadaki adam yeni şef yardımcısı ve etrafı dolaşıyor.
الرجل الذي في المنتصف ترقّى إلى نائب الرئيس ويقوم بجولات

Bu normal. Şunu açıklayayım; şef yardımcısı olmaya yetkin biri değil.
لنكن واضحين إنّه ليس مؤهّلاً ليكون نائب الرئيس

Daha yeni şef yardımcısı oldum. Kahretsin, ben bile söylemeye başladım.
.منذ مدة نلت وظيفة مساعد الرئيسة تباً, و الآن أنا أنطقها

Dinle, bu şef yardımcısı durumuna son vermeliydim, biliyorum. Ne?
إسمع, ربما علي التوقف عن موضوع "مساعد" الرئيسة هذا

şef yardımcısı oldum.
لقد حصلت على تثبيت يا رجل أصبحت مُساعِد طاهي

Benim hatam, Sanırım şef yardımcısı demeliydim.
أعتذر , أظن بأنك مجرّد نائب الرئيس

Onun şef yardımcısı yapılması seni mahvediyor.
إنّه يقتلكَ أنّه أصبح نائب الرئيس

Sana karşı rütbemi kullanmak istemiyorum ortak ama şef yardımcısı sana önemsiz bir dava için endişelenmeyi bırak dediğinde yapılacak şey önemsiz bir dava için endişelenmeyi bırakmaktır.
أكره أن أسحب رتبتكَ يا شريكي ولكن عندما يخبركَ نائب الرئيس التوقف عن القلق حول قضيّة بطاطا صغيرة فالشيء الذي تفعله هو التوقف عن القلق حول قضيّة بطاطا صغيرة

şef yardımcısı beni bilgilendirdi.
نائب الرئيس قد أخبرني بالفعل

Seni görmek de güzel George, yada şef yardımcısı Jenkins?
-إنّه لأمر سعيد أن أراكَ أيضاً يا (جورج ) أو نائب الرئيس (جنكينز)؟

şef yardımcısı nerede? - Nereye gidiyorsun?
أين نائب الرئيس بحق الجحيم؟

Sen şef yardımcısı Robert Kirsch'sün.
أنت روبرت كيرش، نائب الرئيس.

İnsanlar benden bahsederken şef yardımcısı diyorlar.
"بدأ الناس بمناداتي بـ"مساعد الرئيسة

şef yardımcısı!
! مساعد الرئيسة !

şef yardımcısı!
مساعد الرئيسة

- Bu yemek arabası, sen artık şef yardımcısı oldun.
ألم أقل ذلك؟ -هذه شاحنة طعام، وأنت مُساعِد طاهي الآن -إذاً...