"şefkatli" - Traduction Turc en Arabe

• حنون
• حنونة
• رأفة
• رحيمة
• الحنون
• الرأفة
• رحيم
• طيبتها
• حنونه
• رقة
• رقيقاً
• المحبة
• الرحيمة
• وعطوف
• الحنونتين

Belki de bu daha şefkatli ve yardımsever bir birey ve daha iyi bir sevgili olman için mükemmel bir fırsattır.
لكن ربما تكون هذه الفرصة المثالية لك لتصبح صديقاً افضل حنون بكثرة.وفرد حريص عليها

Telefondayken nasıl şefkatli konuştuğunu unutmuşum.
نسيت كم كانت حنونة على الهاتف، بالمناسبة

Hepimiz şefkate ve hem çevrimiçi hem de çevrimdışı daha şefkatli bir dünyada yaşamaya layigiz.
جميعنا يستحق الرأفة و أن نعيش على العالم الإفتراضي أو الحقيقي بطريقة أكثر رأفة

Annem sağlık korkusuyla karşı karşıya ve ben şefkatli davranmaya çalışıyorum.
أمي في وسط مخاوف صحية قليلا، و وأنا أحاول أن تكون رحيمة.

Yine de, cevaplarınız şefkatli bir annenin taleplerine uygun olursa, isminizi listeye yazacağım.
"على أية حال، أنا سَأَدْخلُ اسمَكَ يَجِبُ أَنْ أجوبتَكَ عما تتطلبه الأمَّ الحنون"

John zeki, nazik, şefkatli biriydi ve ben de ona aşıktım!
جون كان بارعا، لطفاء، رحيم رجل، ولقد وقعت في الحب معه.

Söylediğim şeyleri affet Sen şefkatli, nazik ve iyisin.
أرجوك إغفر لي ما قلته أنت حنون ورقيق وصالح

İçinden nazik ve şefkatli olmak gelirken bunu yapamadığın zamanlar.
عندما تذهب ضد غريزتك لتكون لطيف او حنون

Aynı zamanda, en şefkatli olanlardan biri.
وَ لكنه قطعاً حنون وَ رقيق كذلك

Kızımın şefkatli bir ruhu var.
ابنتي تملك روح حنونة أخاف ألا تستطيع تفهمي

Üstesinden geldiği sıkıntılı geçmiş yüzünden ihtiyacı olanlara karşı yardım etmek için can atan şefkatli ve hassas bir kadın.
إمرأة حنونة وحساسة تتلهف لمساعدة المحتاجين لأنها بنفسها قد تغلبت على

Biraz şefkatli olsaydı, bileğini burkardı.
إن كان لديه أي رأفة بي كان سيلوي كاحله في الرقصة الأولى

Bu "kutsal görev" ne temiz ne de şefkatli.
هذه "المهمة المقدسة" ليست نظيفة ولا رحيمة. هذه "المهمة المقدسة" ليست نظيفة ولا رحيمة.

Bu şefkatli anne tek başına 4 aç boğazı doyurmak zorunda kalmış.
هذه الأم الحنون الحنون تركت وحيدة لتربية 4 فئران جائعة لوحدها

Sen bile o kadar şefkatli olamazsın.
حتّى أنتِ لا تستطيعين أن تكوني بتلك الرأفة.

Seni hiç bu kadar şefkatli görmemiştim.
لم أعرفك رحيم هكذا

Blanche'ın genç kızlığını bilmiyorsun! Kimse onun gibi şefkâtli ve güvenilir olamazdı.
لم تعرف (بلانش) في صباها، أحداً لم يكن بمثل طيبتها وأمانتها

Yine de öyle şefkatli bir dadı tutmuş olması iyiydi.
من اللطيف منها أن توظف مربية أطفال حنونه

Bu, büyük yırtıcı kuş şaşırtıcı derecede şefkatli olabilir.
هذا الطائر الضخم والضارى يمكن أن يُظهر رقة مدهشة

Sevdiğin kişiye karşı şefkatli, nazik ve saygılı olmalısın.
ينبغي أن تكون رقيقاً وعطوفاً وتحترم الشخص الذي تحبّه

Tanrı'ya inancın sana sağduyu verdiğini ve evrenin bir tür şefkatli planı olduğunu düşünmüştüm.
ظننت أنّ إيمانك بالرب أعطاك مفهوم أن الكون يملك نوعاً من خطط المحبة.

Ulu şefkatli, eli kanlı Tanrılar!
ياللآلهة العظيمة الرحيمة

Hayatımın bu zor evresinde, bana karşı şefkatli ve merhametli olduğundan diye farzediyorum.
أفترض بأنك كنت كريم وعطوف خلال فترة صعبة في حياتي

Tapınma hareketlerini savuşturmak için senin o kucaklamalarına ve şefkatli hemşire gözlerine ihtiyacım vardı.
كنتُ بحاجةٍ الى عناقكِ و عينيكِ الحنونتين الدافئتين لتصرفي ذلك البطل عنيّ