İlk işi San Fransisko'da Şehir içi bir motel'de temizlikçilik idi. | TED | كانت وظيفتها الاولي في فندق صغير داخل المدينة في سان فرانسيسكو كخادمة |
Ben, Şehir içi kliniklerdeki AIDS tedavisinin etkinliğini araştırıyorum. | Open Subtitles | انظر ، أنا أدرس الأثر من علاجات فيروس الإيدز في العيادات داخل المدينة |
Şehir içi kliniklerde AIDS'in etkileri... | Open Subtitles | أثر فيروس الإيدز على العيادات داخل المدينة |
Şehir içi mahallelerde yaşayan gelecek vaad eden çocuklar için bir burs veriyordunuz. | Open Subtitles | لقد اعددت منحة دراسية من أجل ان تعد الأولاد من داخل المدينة. |
Arama, bildiğimiz Şehir içi arama. | Open Subtitles | المكالمة كانت مجرد مكالمة محلية بعيدة المدى |
O halde Finn'e söyle, seni Şehir içi aktivitelerinde 20 kişinin olduğu liselerde filan desteklesin, ulusal basının önünde değil. | Open Subtitles | إذًا أخبري (فين) أنه يُمكنه تأييدك في حدث داخل المدينة مع 20 شخصًا في صالة رياضة مدرسة ثانوية ذو رائحة نتنة ليس أمام الصحف القومية |
Bana bir şeyler getir. Bu Şehir içi aramalar için değil. | Open Subtitles | احضر شيئا لي إنها ليست مكالمة محلية |
- Şehir içi. - Kısa tut. | Open Subtitles | مكالمة محلية فقط، وأجعلها قصيرة. |