Yozlaşmış şehir konseyi gaddar polislere daha fazla dokunulmazlık vermek istedi. | TED | مجلس المدينة الفاسد أراد أن يمنح الشرطة المزيد من الحصانة على وحشيتها. |
...Tren 177 araştırmasında şehir konseyi, Philadelpia ve çevresindeki yerleşim birimlerindeki demiryolu ulaşımında daha yüksek denetim ve bakım standartlarının yer aldığı bir yasa tasarısı hazırlama planları yapıyor. | Open Subtitles | خلال التحقيقات فى حادث القطار الشرقى رقم 177 تم ارجاع السبب الى عطل فى المكابح مجلس المدينة قد اتخذ اجراءات لفرض |
İki ekipte dışarıda. İkisi de şehir konseyi Başkanı'nın evinde. | Open Subtitles | ثمة وحدتان في الشارع فقط وهما في منزل رئيس مجلس المدينة |
Ve Baltimore şehir konseyi toplantısı da bunun bir örneği. | Open Subtitles | وفي اجتماع مجلس مدينة بالتيمور ظهر ذلك بشكل جليّ |
şehir konseyi de sizin gibi aydın olabilmesini diliyorum. | Open Subtitles | اتمنى لو أن مجلس البلدة كان متنورا مثلك |
- Hadi ! Sakın-- - şehir konseyi yeni bütçe tasarısı... | Open Subtitles | هيا ، لا تأخذ - لقد صدق مجلس المدينه على ميزانيه جديده - |
Duyduğuma göre bir kaç yıl önce şehir konseyi seçim için burayı adam etmiş. | Open Subtitles | سمعت أنّ مجلس المدينة صوّت لإصلاحه قبل بضع سنوات ، ولكن |
şehir konseyi bunu duyduğunda neler olacak bak gör. | Open Subtitles | سوف تموت أنتظر حتى يسمع مجلس المدينة عن هذا |
şehir konseyi salonu bugun orda sunumu var benim orda olmam gerek çünkü benim onun şansı olduğuma inanıyor | Open Subtitles | قاعة مجلس المدينة عنده عرض مهم جدا هناك وهو يريدني مني ان اكون هناك معه |
şehir konseyi aracılığıyla yapmaya çalıştığımız düşük gelirli konut projesi için bana yardım edebilirsin. | Open Subtitles | ستساعديني في انجاح مشروع السكان لقليلي الدخل لدى مجلس المدينة |
Pekala,siz halkın güvenliğini dikkate almıyorsunuz, Fakat şehir konseyi alacak. | Open Subtitles | حسناً، قد لا تكونين مُهتمّة بالسلامة العامة، لكن مجلس المدينة يهتمّ بها. |
Nasıl oluyor da şehir konseyi'nden atılan ben oluyorum? | Open Subtitles | كيف اكون انا الوحيدة التي سأطرد من مجلس المدينة ؟ |
şehir konseyi, halka açık alanlarda alkol tüketimini yasaklayan bir kanun yayınlamıştı. | Open Subtitles | مجلس المدينة كان قد مرّر قانونا يمنع إستهلاك الكحول... في الأماكن العامة ، في الشوارع... |
Cidden Bunny, şimdiden şehir konseyi geçen hafta postaladığın yüzde sekizlik düşüş için sorular sormaya başladı bile. | Open Subtitles | بشكل جاد أيها الرائد ، مجلس المدينة يطرح الأسئلة بالفعل... بشأن الإنخفاض بـ 8 بالمئة الذي أظهرته الاسبوع الماضي |
şehir konseyi salonuna gitmeliyiz | Open Subtitles | نحن يجب أن نذهب إلى قاعة مجلس المدينة |
şehir konseyi toplantısında olduğunuzu fark edemedim. | Open Subtitles | أنكم في منتصف اجتماع مجلس المدينة. |
Chicago şehir konseyi tarafından geçirilen bulut vergisi sayesinde, | Open Subtitles | وبفضل الضريبة سحابة أقره مجلس مدينة شيكاغو، |
Baltimore şehir konseyi üyelerinden biri! | Open Subtitles | ! عضو مجلس مدينة بالتيمور |
şehir konseyi senden yana değil mi? | Open Subtitles | مجلس البلدة يقف بجانبكِ، أليس كذلك؟ |
şehir konseyi, polis biriminde daha çok kadın olmasına karar verdiğinde o, park metreleri kontrol eden bir memurdu. | Open Subtitles | كانت قارئة ميتر عندما قرر مجلس المدينه ...انهم بحاجه لنساء اكثر في قوة الشرطه |
şehir konseyi öncesi ve sonrası diye iki fotoğraf istedi. | Open Subtitles | المجلس البلدي أرادَ أَنْ يَعمَلُ ملصق قبل وبعدِ. |