"şehir merkezindeki bir" - Traduction Turc en Arabe

    • في وسط المدينة
        
    • بوسط المدينة
        
    Bugün dağıtım yaparken şehir merkezindeki bir binaya birkaç paket bıraktık. Open Subtitles في طريقنا اليوم اوصلنا طرود عديدة إلى مبنى في وسط المدينة
    Scott'ın kredi kartı kayıtları şehir merkezindeki bir barın sürekli müşterisi olduğunu gösteriyor. Open Subtitles بطاقة ائتمان سكوت تبين انه يتواجد بشكل منتظم في حانة في وسط المدينة
    Bugün dağıtım yaparken şehir merkezindeki bir binaya birkaç paket bıraktık. Open Subtitles في طريقنا اليوم اوصلنا طرود عديدة إلى مبنى في وسط المدينة
    Görünüşe göre şehir merkezindeki bir ofis binasından geliyor. Open Subtitles يبدو أن قادم من مبنى للمكاتب في وسط المدينة
    İki vampir, şehir merkezindeki bir depoda saklanıyor. Open Subtitles اثنان من مصاصين الدماء في مستودع بوسط المدينة
    şehir merkezindeki bir avukat, gelen kargo paketini açtığında yüzüne Sarin püskürmüş. Open Subtitles محام في وسط المدينة قد فتح طردا ورُش في وجهه بالسارين.
    Tam olarak bugün şehir merkezindeki bir sanat galerisine girdim ve müstakbel karımı orada ilk defa gördüm. Open Subtitles في مثل هذا اليوم دخلت الى معرض فنون في وسط المدينة ورأيت لأول مرة زوجتي المستقبلية
    Son sekiz yılda şehir merkezindeki bir kadın barınağında çalışmış. Open Subtitles في أخر 8 سنوات كانت تعمل في ملجأ للسيدات في وسط المدينة
    Üç dakika önce şehir merkezindeki bir depoya girdi. Open Subtitles دخل إلى مستودع صغير في وسط المدينة منذ 3 دقائق
    şehir merkezindeki bir elektronik mağaza çıktı. Open Subtitles تتبّعتُ الرقم التسلسلي للطابعة إلى متجر إلكترونيّات في وسط المدينة.
    şehir merkezindeki bir iş yeri binasını işte böyle oluşturup birleştirirsiniz. Glens Falls, New York'ta, eksik olan kısımları yeniden yapmaya çalıştığımızda da olan şey buydu, öyle değil mi? TED على أي حال ، هذا هو كيف تؤلف وتجمع المبانى التجارية في وسط المدينة ، وهذا ما يحدث عندما تكون في جلن فولز، نيويورك ، عندما حاولنا أن نفعل ذلك مرة أخرى ، اين كان النقص، أليس كذلك؟
    şehir merkezindeki bir okulda anaokulu öğretmenliği yapıyor. Open Subtitles أنه مدرس أطفال في مدرسة في وسط المدينة
    Tamam, şehir merkezindeki bir oteldeyiz. Open Subtitles - نعم- حسناً , لدينا فُندق في وسط المدينة
    şehir merkezindeki bir albüm tanıtım partisiydi. Open Subtitles حفل إطلاق ألبوم في وسط المدينة.
    - Var mı bizlik bir şey? şehir merkezindeki bir mağaza dün soyulmuş. Open Subtitles متجر في وسط المدينة تمت سرقته بالأمس.
    CSI Wolfe, bu sabah şehir merkezindeki bir kovalama sırasında neredeyse kendinizi öldürüyor olduğunuz doğru mu? Open Subtitles المحقق الجنائي (والف)، أهو صحيح أنك كدت تقتل نفسك أثناء مطاردة على الأقدام في وسط المدينة هذا الصباح؟
    - Nedir o? - şehir merkezindeki bir depolama tesisi. Open Subtitles منشأة تخزين في وسط المدينة
    Biri şehir merkezindeki bir daireyi havaya uçurmuş. Open Subtitles شخص ما فجّر شقة في وسط المدينة. -بجد؟
    Samaritan'ın kopyası şehir merkezindeki bir server'a yüklendi. Open Subtitles نسخة (السامري) تم تحميلها إلى خادم في مبنى في وسط المدينة
    Ama, US Mail ile yollandığını biliyoruz şehir merkezindeki bir posta kutusuna atılmış. Open Subtitles لَكنَّنا نَعْرف بأنّه أُرسلَ خلال البريد الأمريكى, من صندوق بريد بوسط المدينة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus