Satıcıyım, hem de iyisinden. Şehirdeki en iyi mal bende. | Open Subtitles | انا تاجرة مخدرات، تاجرة جيده لدي افضل المخدرات في البلدة |
Şehirdeki en iyi filmler için bedava biletler verirler. | Open Subtitles | حسناً، حصلت على تذكرة مجانية إلى أفضل العروض في البلدة |
Şehirdeki en iyi burgerler. | Open Subtitles | يعد ألذ شطائر الهمبرغر في البلدة أأنت جائع؟ |
- Şehirdeki en iyi meyhanedir. - Ara sıra orada biraraya gelelim. | Open Subtitles | ـ إنه أجمل ملتقى فى المدينة ـ لنذهب هناك سويا فيما بعد |
Fakat kardeşimi tanıyorum, bu lanet Şehirdeki en iyi şeftir. | Open Subtitles | ولكنني أعرف أختي جيداً، وهي أفضل كبيرة طباخين في المدينة |
Sizin Şehirdeki en iyi suç bastırma ekibi olmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ هذه لِكي تَكُونَ أفضل وحدة إخمادِ الجريمةِ في المدينةِ. |
Şehirdeki en iyi doktora götüreyim seni. | Open Subtitles | هل تعتقد انك ستموت؟ سأحضر لك افضل طبيب في البلدة |
- 50 pezo, patron. Şehirdeki en güçlü ve zengin adam sizsiniz. | Open Subtitles | أنت الرجل الأغني والأكثر نفوذاً في البلدة |
Şehirdeki en iyi daire. Alabilmek için yalvarıp yakarmam gerekti. | Open Subtitles | أفضل جناح في البلدة انا تعبت للحصول عليه |
Orayı sevme sebebimin, Şehirdeki en sıcak kahveyi yapmaları olduğu konusunda seni uyarmalıydım. | Open Subtitles | كان يجب أن أحذرك أن سبب محبتي لذلك المكان لأنهم يصنعون أشد القهوة حرارةً في البلدة |
Şehirdeki en iyi özel dedektif olduğunuzu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنك أفضل المخبرون الخاصون في البلدة |
Bir ofis alanı, eğer karının bebek battaniyesi işi tavana vurmadıysa Şehirdeki en büyük ajansı kurmak üzere olduğunun habercisi. | Open Subtitles | مكاتبتقول: إما عمل زوجتك يكتسح السوق، إما أنت على وشك فتح أكبر وكالة في البلدة |
Şehirdeki en iyi kahveyle turtanın burada olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت إن هذا المكان بة أفضل قهوة وفطيرة في البلدة |
Şehirdeki en iyi kahveyle turtanın burada olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت إن هذا المكان بة أفضل قهوة وفطيرة في البلدة |
Şehirdeki en gözde kulüp burası. | Open Subtitles | يفترض به أن يكون أكثر حادث تفصيلاً في البلدة. |
Başkan Kane'in sol kolu olan kadın Şehirdeki en keskin zekalardan birisi. | Open Subtitles | امرأة العمدة ذراعه اليمين أحد ألمع العقول في البلدة |
O tür konuşmaları durdurmanın tek yolu, dar kafalı arkadaşlarımızın gazetelerini açıp Şehirdeki en güzel bebeğin resimlerini görmeleri. | Open Subtitles | انت على حق الطريقة الوحيدة لإغلاق هذا الحديث هو أن يفتح أصدقائنا الجرائد ويشاهدوا صورة أجمل طفل فى المدينة |
Garip, çünkü hep Şehirdeki en büyük bela olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | انه مضحك, لانى دائما اعتقدت انه اكبر غبي فى المدينة |
Şehirdeki en iyi polis sendin ve Barsinister'i de sen durdurmalısın. | Open Subtitles | كنت افضل شرطي في المدينة عليك اتن تكون هناك توقف بارسينتور |
İster inan ister inanma, bu otel Şehirdeki en iyi yer. | Open Subtitles | حسنا، صدق او لاتصدق.. هذا الفندق هو افضل مكان في المدينة |
Bu havaalanı, Şehirdeki en güvenli yerdir. | Open Subtitles | هذا المطارِ الذي الأكثر الآمنِ قطعة العقاراتِ في المدينةِ. |