"şehirlerinin" - Traduction Turc en Arabe

    • المدن
        
    • مدينتهم
        
    • مدنهم
        
    Bizim yürüttüğümüz operasyon mu yoksa Amerikan şehirlerinin bombalanması mı? Open Subtitles اللمهمة التي كنا نديرها؟ أو التفجير التسلسلي على المدن الأمريكية؟
    Kanada şehirleri, Amerika şehirlerinin yarısı kadar benzin tüketiyor. TED المدن الكندية، تستهلك نصف البنزين المستهلك من قبل المدن الأمريكية.
    Genç insanlar için büyük şehirlerin vaat ettiği şey, büyük şehir hayalleri, bu fırsattır, iştir, servettir, ama genç insanlar şehirlerinin zenginliğinden pay almazlar. TED بالنّسبة للشبان فإنّ المدينة الكبيرة تحقّق لهم حلم الفرصة، الشّغل و الثروة، لكنهم لا يشاركون في ازدهار المدن.
    Oturup, şehirlerinin karşılaştığı en büyük zorlukların çözümü için beyin fırtınası yaptık. TED لقد جلسنا و بدأنا في البحث عن حلول لأكبر مشكل يواجه مدينتهم.
    Günün sonunda, şehirlerinin en büyük problemlerine yenilikçi çözümler üretmeye başlamışlardı. TED وفي نهاية اليوم، كانوا قد أوجدوا حلولا مبتكرة لأحد أكبر التحديات التي تواجه مدينتهم.
    şehirlerinin küresel ağ medeniyetine ülkeleri kadar ait olduklarını biliyorlar. TED وهم يعرفون أن مدنهم تنتمي إلى شبكة الحضارة العالمية بقدر ما تنتمي كما إلى بلدانهم الأصلية.
    Müttefik bombardımanı yoğunlaştıkça moloz yığını hâline gelen Alman şehirlerinin sayısı artıyordu. Open Subtitles غارات الحلفاء المتصاعدة حولت المزيد والمزيد من المدن الألمانية إلى حطام
    devasa bir metal silindir önemli Amerikan şehirlerinin kenar mahallelerini yerle bir ediyor. Silindirler mi? Open Subtitles وردتنا تقارير عن أجسام أسطوانية معدنية ضخمة تهبط على حدود المدن الأمريكية الكبرى
    Dünya'nın büyük şehirlerinin tepesindeki 29 geminin hiçbiriyle temas kurulamadı. Open Subtitles منذ وصولهم ، لم يحدث أي اتصال مع أي من السفن ال29 التى تحلق الآن فوق المدن الكبرى في العالم
    Körfez şehirlerinin zenginliğinin en uç ifadesi Dubai'dir. Open Subtitles أفضل تعبير للثروة في المدن الخليجية هو في دبي
    Önerdiğin şey İtalyan şehirlerinin bütçelerini sarsabilir. Open Subtitles ما تقترحه, يمكن أن تهز أسس من المدن الإيطالية.
    Sadece Pittsburgh değil, Amerikan şehirlerinin birçoğu bu şekilde gelişti. TED ليس فقط في بتيسبرج ، ولكن معظم المدن الأمريكية بالفعل نشأت بهذه الطريقة .
    Ben şunu önermek isterim; aynı şekilde, sadece birkaç kalıntıdan hareketle Antik Yunan şehirlerinin eski yapısını anlayabiliriz, çünkü bir kültürün yazma eserleri, insanın düşüncesinin arkeolojik kayıtları, kalıntılarıdır. TED هنا أود أن أقترح أنه وبنفس الطريقة التي تمكنا من خلالها إعادة بناء المدن اليونانية القديمة بالاستناد إلى عدد قليل من الطوب فقط، فإن كتابات الحضارة هي سجلات أثرية، وأحافير، من الفكر الإنساني.
    Dünya'nın önemli şehirlerinin üzerindeki 29 geminin hiçbiriyle irtibat sağlanamadı. Open Subtitles منذ وصولهم، لم يكن هناك أي اتصال مع أي من 29 سفينة... الآن تحوم فوق المدن الرئيسية في العالم.
    Körfez şehirlerinin büyümesi deniz otlaklarını tehdit ediyor ve ona bel bağlayan tüm garip ve harika hayvanları da. Open Subtitles نمو المدن الخليجية ...يهدد أعشاب الخليج وكل الحيوانات الرائعة والغريبة التي تعمد عليها
    Batı Berlin halkının öfkesi köpürüp taşıyordu. şehirlerinin bölünmesi karşısında gösteri yaptılar. Open Subtitles استشاط سكان برلين الغربية غضبًا وتظاهروا ضد تقسيم مدينتهم
    New York'lular şehirlerinin dünyanın merkezinde olduğunu düşünür. Open Subtitles سكان نيويورك يحبون أن تكون مدينتهم مركز العالم
    1994'te Surat'ta meydana gelen vebadan sonra, vatandaşlar şehirlerinin, ülkenin en temiz şehirlerinden biri olmasından dolayı gurur duyuyorlar. TED في مدينة سُورَت، وبعد الطاعون الذي انتشر في عام 1994، كان مواطنوها يفتخرون بحفاظهم على مدينتهم كواحدةٍ من أكثر المُدُن نظافةً في الهند.
    Aranızdan bazıları çıktı şehirlerinin sakinlerini çekip "Haydi gidip tanımadığınız diğer tanrılara hizmet edelim" dediler. Open Subtitles بعض الرجال خرجوا بينكم وإنسحب سكنة مدينتهم القول، "" دعنا نذهب، ويخدمون آلهة أخرى
    Lucii gerçekse şehirlerinin mahvolmasına aldırmıyorlar. Open Subtitles إن كان ملوك "لوسيس" حقيقيين فهم غير مهتمين برؤية مدينتهم تتدمر
    Sığınaktakiler, şehirlerinin hâlen ayakta olup olmadığı düşüncesi içerisinde, şafağın sökmesini bekledi. Open Subtitles فى المخابئ كان الناس ينتظرون بزوغ الفجر وهم يتساءلون هل مازالت مدنهم قائمه على وجه الأرض
    Onları kendi şehirlerinin sokaklarına kadar kovalayacağım. Open Subtitles سوف ألاحقهم فى شوارع مدنهم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus