Richard III'ü ve şehrin diğer tarafındaki, kovboy müzikalinin ikinci perdesine yetişebildiğim ortaya çıktı. | Open Subtitles | اتضح أنه هنالك وقت أن أمثل ريتشارد الثالث ثم أذهب الى الطرف الآخر للمدينة |
Otoban şehrin diğer trafında 100 mil uzaklıkta | Open Subtitles | إنّ الطريق السريع من الجانب الآخر للمدينة على بعد مائة ميل |
Çünkü 10 dakika içinde şehrin diğer tarafında olmalıyız. | Open Subtitles | فيجب أن نكون في الجانب الآخر للمدينة في غضون عشر دقائق |
Beş numaralı parti 20 blok ötede.şehrin diğer yakasında | Open Subtitles | الحفلة رقم خمسه تبعد حوالي 20 حياً و الطريق كله عبر المدينة |
Onu şehrin diğer yakasına götürmek ve bırakmak, cinayetle eşdeğer, Yarbay. | Open Subtitles | ارساله الى الجانب الاخر من المدينة وتركه هناك يعادل جريمة قتل, كولونيل. |
Dün onu şehrin diğer ucunda cinayetten ararken bugün burada başka bir cinayetle karşımıza çıkıyor. | Open Subtitles | إذن عندما كنا في الجانب الآخر للمدينة نطاردهُ لجريمة الأمس فيظهر مُجدداً و يرتكب جريمة آخرى |
şehrin diğer tarafında işimiz vardı. | Open Subtitles | لقد كنا نعقد صفقة في الجانب الآخر للمدينة |
Tamam, bakın. Bir gece saat iki gibi şehrin diğer ucundaydım. | Open Subtitles | حسناً، حسناً، إسمعا، كنتُ في الخارج ذات ليلة في الطرف الآخر للمدينة عند الثانية صباحاً. |
Alex burada öğrenci değil. Onun okulu şehrin diğer yanında. Hangi okula gidiyorsun? | Open Subtitles | ألكس) لا يدرس هنا) إنه يدرس في مدرسة أخرى في الجانب الآخر للمدينة |
Cinayet sırasında şehrin diğer tarafındaydınız. | Open Subtitles | على الجانب الآخر للمدينة عند مقتله |
şehrin diğer yanından istediğin dergileri almaya giderken bisikletli bir kurye bana çarptı . | Open Subtitles | حسناً, كنت سأحضر تلك المجلات التي قلتي أنك تريدينها عبر المدينة, فأصطدمت بدراجة مراسل |
Para paradır. Ve eğer şehrin diğer yakasına gitmek 100 dolarsa, 100 dolardır. Neyden tasarruf ettiğinizin önemi yok. Ama insanlar böyle düşünmez. | TED | أنه مال وحسب. واذا كان المشوار عبر المدينة يكلف 100 دولاراً، فأنه يساوي 100 دولار غض النظر عن الكيفية التي توفره بها. لا يفكر الناس بتلك الطريقة. |
şehrin diğer tarafında yaşadığını duydum. | Open Subtitles | سمعت انك تعيش في الجانب الاخر من المدينة |
Evet, ben... eee... ben de şehrin diğer yakasındanım. | Open Subtitles | .نعم انا... انا من الجزء الاخر من المدينة |