Boş tarlaların ve şelalelerin olduğu güzel yerlere gitmeyi severim. | Open Subtitles | كم أُحِبُّ الذهاب إلى الأماكن الجميلة حيث الشلالات والحقول الفارغة |
Efsane dağların denizle buluştuğu bir yerden bahseder, şelalelerin dibinde saklı havuzların olduğu. | Open Subtitles | تتحدث الأسطورة عن مكان حيثتقابلالجبالالبحر، البركات المُخبأة تحت الشلالات |
Yağmur ormanlarında dolaşacağız, nehirlerde kanoya bineceğiz şelalelerin altında yüzeceğiz. | Open Subtitles | يمكننا التجول في الادغال ,وتسلق الجبال والسباحة تحت الشلالات |
şelalelerin dibine giderek daha çok somon geliyor. | Open Subtitles | يصل سمك أكثر فأكثر عند أسفل الشلال |
Nil kızıla dönüştüğünde ben de korkmuştum... ta ki şelalelerin ardında kızıl çamur kusan ve suyu zehirleyen bir dağdan söz edildiğini duyana dek. | Open Subtitles | عندما إنساب النيل باللون الأحمر ... أنا أيضا كنت خائفا حتى جاءت رساله من الجبل الذى وراء الشلال حيث تقيأ الطمى الأحمر و سمم المياه |
Nil kızıla dönüştüğünde ben de korkmuştum ta ki şelalelerin ardında kızıl çamur kusan ve suyu zehirleyen bir dağdan söz edildiğini duyana dek. | Open Subtitles | عندما إنساب النيل باللون الأحمر ... أنا أيضا كنت خائفا حتى جاءت رساله من الجبل الذى وراء الشلال حيث تقيأ الطمى الأحمر و سمم المياه |
şelalelerin altında öpüşecektim falan, bilirsin işte. | Open Subtitles | والتقبيل تحت الشلالات وأشياء من هذا القبيل |
Hala şelalelerin altında öpüşebilirsin. | Open Subtitles | مازال يمكنك التقبيل تحت الشلالات وتلك الأمور |
şelalelerin peşine düşmeyin. | Open Subtitles | لا تذهب للمطاردة فوق الشلالات |
şelalelerin orada onu kaybettim. | Open Subtitles | فقدته فوق الشلال |