"şey biliyordu" - Traduction Turc en Arabe

• عرف الكثير
• يعرف الكثير
• يعرِف الكثير
• يعرف أكثر من
• يعرف شيئاً حيالهم
• عرفت أكثر

Çok şey biliyordu.
لأنه عرف الكثير

O yüzden onun hakkında bu kadar çok şey biliyordu.
لذا عرف الكثير عنها

Ama o akşam hakkında çok fazla şey biliyordu gazetede yazmayan şeyler.
ولكنّه كان يعرف الكثير عن تلك الليلة، أمور لم تكن في التقارير.

Morlar, lambri kaplı, halı döşeli ülke meclislerinde neler döndüğü hakkında çok şey biliyordu.
مورلار يعرف الكثير جداً ، عن سلطات تلك الأروقة ماذا يحدث خلف الجدران المكسوة بالخشب . خلف السجاد

Ve çok şey biliyordu, o kadar çok ki...
ولقد كان يعرِف الكثير للغاية ... الكثير للغاية فحسب

Dürüst olmak gerekirse, çok şey biliyordu.
أتريدني أن أكون صريحاً؟ لأنه كان يعرف أكثر من اللازم.

- Haklarında bir kaç şey biliyordu.
-إنّه يعرف شيئاً حيالهم

Ya çok şey biliyordu ya da çok yaklaşmıştı.
لقد عرفت أكثر من اللازم أو إقتربت كثيرًا

En azından işini yapmışsın. Goodhue çok şey biliyordu.
جودهيو) عرف الكثير) كان يجب أن يموت

-Amcan çok şey biliyordu.
) - عمـّك عرف الكثير -

Amcan çok şey biliyordu.
) - عمـّك عرف الكثير -

Az önce Examiner'da çalışan bir muhabir ile konuştum. Crane Creek'teki durumla ile ilgili çok şey biliyordu.
لقد تحدّثت للتو مع مراسل من جريدة "إكزامينر" ويبدو أنّه يعرف الكثير حول الوضع "كران كرين"

Sınır müzakereleri hakkında niye o kadar çok şey biliyordu?
لماذا يعرف الكثير عن مفاوضات الحدود؟

Çünkü çok şey biliyordu.
لأنة كان يعرف الكثير ؟

Onunla niye bir anlaşma yapmadılar, çünkü hiçbir şey bilmiyordu veya çok şey biliyordu.
لماذا لم يعقدوا معه صفقة ألأنه لا يعرف شيئاً أم لأنه يعرف أكثر من اللزوم؟

Belki de çok fazla şey biliyordu.
ربما كان يعرف أكثر من المفترض.

"Çok şey biliyordu."
"لقد عرفت أكثر من اللازم"