Yaptığın şeyi açıklayacak uygun bir şey bulamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيف التفكير أصلاً في اعتذار مناسب يصف مافعلته |
Yaptığın şeyi açıklayacak uygun bir şey bulamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيف التفكير أصلاً في اعتذار مناسب يصف مافعلته |
Sana soracak bir şey bulamıyorum. Üzgünüm ama aklımda bir şey yok. | Open Subtitles | لا أستطيع التفكير بأي شيء لِسأله أنا آسفة، عقلي فارغ. |
Bu kulaklıklar için söylenebilecek cezbedici hiç bir şey bulamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التفكير بأي شئ شيق لقوله حيال السماعات |
Ama uyan bir şey bulamıyorum. İki kılıç, üç de bıçak denedim. | Open Subtitles | ولكنّي أعجز عن إيجاد السلاح الملائم، أعني، جرّبتُ سيفين و3 سكاكين |
nerden bileyim ben be. bu karışıklıkta hiç bir şey bulamıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف يا بني , لا أجد شيئاً في هذه الفوضى |
Söyleyecek tek bir şey bulamıyorum. | Open Subtitles | أنت تعلم , فالواقع لا أستطيع التفكير في أي كلمة لأقولها |
Söyleyecek bir şey bulamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التفكير فى أيه كلمات |
Ben doğaüstü bir yaratığım ama hiçbir şey bulamıyorum. | Open Subtitles | أنا مخلوق خارق للطبيعة وأعجز عن إيجاد أيّ شئ. |
Bu binayla ilgili hiçbit şey bulamıyorum. | Open Subtitles | أعجز عن إيجاد شيئًا حيال المبنى. |
Hiçbir şey bulamıyorum bunun içinde. | Open Subtitles | أعجز عن إيجاد أي شيء هنا. |
Burada yaşıyorum ama burası hakkında söyleyecek tek güzel şey bulamıyorum. | Open Subtitles | على الرغم من أنني أعيش هنا إلا أنني لا أجد شيئاً جيداً أستطيع قوله |
Neticede, ikisini de aklayacak bir şey bulamıyorum. | Open Subtitles | مختصر القول " إيريك " أنا لا أجد شيئاً لتبرئة أحد منهم |
Aynı üniversiteye gittikleri haricinde onu bizim Bay Murphy'e bağlayan hiçbir şey bulamıyorum. | Open Subtitles | يبدو أنّي لا أجد شيئاً يربطها بالسيّد (مورفي)، بإستثناء حقيقة أنّهما إرتادا نفس الكليّة. |