Sanırım kimsenin böyle bir şey görmediğini söyleyebiliriz. | Open Subtitles | أعتقد بأني واثق أن أحداً لم يرى شيئاً كهذا من قبل |
Koç Harrod, bunca yıllık okul hayatında... böyle şey görmediğini söyledi. | Open Subtitles | المدرب (هاريس) قال خلال كل السنوات (التي كان مجنداً بها في (براينسيتون أنه لم يرى شيئاً كهذا |
Söylediklerimi anlıyor musun? ...Gözlerine baktığında hiçbir şey görmediğini anlarsın. | Open Subtitles | عندما تنظر في عيناها لا ترى شيئاً هي ليست هنا، هل تفهم ما أقوله؟ |
Sadece bir şey görmediğini söyleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنكَ القول أنكَ لم ترى شيئاً. |
Gazete ayırt edici bir şey görmediğini söylüyor. | Open Subtitles | لا اعرف ولكن الجرائد كتبت انها لم ترى الكثير حتى تتعرف على المجرمين |
Ve gazeteleri getirdiğinde hiçbir şey görmediğini, havanın zifiri karanlık olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | و ظهرت بالصُحف وقال أنه لم يرى شيء بسبب الظلام الدامس |
Merhaba Bay Cain geçen hafta evde olduğunu ama hiçbir şey görmediğini söylüyor | Open Subtitles | مرحبا ـ سيد كين كان في البيت الاسبوع الماضي ولم ير شيئا ـ المعذرة |
Bir şey görmediğini söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | خلتُكِ قلتِ بأنّكِ لم تري شيئاً |
Bana daha önce böyle bir şey görmediğini söyle lütfen. | Open Subtitles | أرجوك قل لي أنك أبدا لم ترى شيء كهذا من قبل |
Bay Lamont, hayatında böyle bir şey görmediğini söyledi. | Open Subtitles | السيد (لامونت) قال أنه لم يرى شيئاً كهذا من قبل |
Bayılınca bir şey görmediğini bilmem. | Open Subtitles | كوني أعرف أنه لم يرى شيئاً |
Tony hiçbir şey görmediğini söyledi. | Open Subtitles | قال (طوني) إنه لم يرى شيئاً |
ve Lassiter'a Regina'nın bir şey görmediğini söyleyeceğiz. | Open Subtitles | (وهل نخبر (لاستر) عن (ريجينا حتى بالرغم من أنها لم ترى شيئاً |
Bir şey görmediğini söyleme bana! | Open Subtitles | لا تقل لي أنك لا ترى شيئاً! |
Bayan Barstow iki gençten daha ufak olanının sırtına pansuman yapılmış olduğunu, ...onun dışında ayırt edici bir şey görmediğini belirtti. | Open Subtitles | سيدة(بارستو) قالت ان الاصغر من الشخصين لديه تضميد فى منتصف ظهره ولكنها لم ترى الكثير حتى تميز المجرمين |
Tabur komutanı hiç böyle bir şey görmediğini söyledi. - Havadan şimşek çıkıyor. | Open Subtitles | قائد الكتبية قال أنه لم يرى شيء كهذا البرق يخرج من الهواء |
Tanık, boş çıktı efendim. Hiçbir şey görmediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد بدا الشاهد وكأنه لا يُمكن الإعتماد عليه فقد قال أنه لم ير شيئا |
- O tünelde duyduğuma göre... - Bir şey görmediğini söylemiştin. | Open Subtitles | ...وبالمناسبة لقد سمعت فى هذا النفق - أنتِ قلتي بنفسك أنكِ لم تري شيئاً - |
Bak ve hiçbir şey görmediğini söyle. | Open Subtitles | لا تخبرني أنك لا ترى شيء. |