"şey gibi" - Traduction Turc en Arabe

    • إنه مثل
        
    • شيء مثل
        
    • يبدو شيء
        
    • وكأنه شيء
        
    • هو مثل
        
    • يبدو كشيء
        
    • كشئ
        
    • شئ مثل
        
    • انها مثل
        
    • أنه شيء
        
    • مثل الشيء
        
    • مثل شيء
        
    • كشيءٍ
        
    • كالشيء
        
    • كأي شيء
        
    Bu Şey gibi... kedinin arka kapıda olduğunu düşünürsün, ve verandanın ışığını açarsın ve karşındaki bir gece daha için yalvaran Open Subtitles اللعنة , إنه مثل أنك تعتقد أن قطتك في الباب الخلفي وتضيئ نور الشرفة
    At arabası balkabağı otobüsüne falan dönüşüyor. Şey gibi... Open Subtitles سيارة ناقلة تتحول الى حافلة .. يقطين ، أو شيء مثل هذا
    Kış, özellikle de kar yağdığında başka bir Şey gibi görünür. Open Subtitles الشتاء يبدو شيء آخر ، وخصوصا عندما يأتي الثلج.
    Oral seks kondomu, bir dişçinin kullanabileceği bir Şey gibi, değil mi? Open Subtitles سد من الأسنان يبدو وكأنه شيء يمكن لطبيب الأسنان استخدامه، أليس كذلك؟
    Saçma, aynı mavi gözle ilgili olan Şey gibi. Open Subtitles انه لا معنى له ، هو مثل الأقوال المتناقله عن العيون الزرقاء
    - Kulağa yapabileceğim bir Şey gibi geliyor bak. Open Subtitles حسناً ، الأن هذا يبدو كشيء يمكن أن أفعله
    Saklanmayı bırak da karşıma çıkıp bir Şey gibi yüzleş benimle. Open Subtitles حسنا ، لماذا لا تترك الإختباء و تخرج لتواجهنى كشئ ؟
    Adı da Şey gibi Charles, yok değil. Open Subtitles اسمه الاول شئ مثل تشارلز" و لكنه ليس هذا"
    Şey gibi diyorsun, hani Paris'teki Sen Nehri'nde şu devasa balık türünü keşfetmiştik ya? Open Subtitles انها مثل ذلك الوقت عندما اكتشفنا تلك السمكة الضخمة في السين في باريس.
    Evet, bu aslında iyi bir Şey gibi geliyor. Open Subtitles . حسناً ، هذا يبدو أنه شيء جيد
    Şey gibi bu yoğurt, yoğurt, yoğurt, bağlanma problemleri. Open Subtitles إنه مثل زبادي , زبادي زبادي , مشاكل في الإلتزام
    Bu diğer her Şey gibi. Open Subtitles إنه مثل أي عمل أخر كالجزار في أول يوم عمل
    Şey gibi, mm-- içimizdeki cesur ve yiğit tanrıları özgür bırakmak gibi. Open Subtitles إنه مثل, إممم... مثل تحرير الآلهة الطائشة الشجاعة داخلنا كلنا
    Şey gibi... kapı. Open Subtitles شيء معقد، شيء قوي، شيء محمي شيء مثل ..
    Biraz şeye ihtiyacım var... farklı... ..yeni birşeyler... ..Şey gibi... Open Subtitles أحتاج إلى شيءٍ مُختلف. شيء جديد. شيء مثل...
    Yok oluş karşısında önemli bir Şey gibi gelmeyebilir ta ki yok oluş gerçekleşene kadar. Open Subtitles هذا قد يبدو شيء صغير في وجه الإبادة حتى تحدث تلك الإبادة.
    Şimdiye kadarki en güzel Şey gibi değil mi? Open Subtitles ـ أعلم، أليس يبدو شيء جيد تماماً؟
    Ve bu, kronik bir hasta için küçük bir Şey gibi görünüyorsa da, değil - hem de hiç değil. TED وإن بدا ذلك وكأنه شيء صغير بالنسبة إلى شخص يعاني مرضًا مزمنًا فإنه ليس كذلك أبدًا.
    Stuart little'ın kazanması gereken bir Şey gibi bu. Open Subtitles يبدو وكأنه شيء من شأنه أن ستيوارت ليتل الفوز.
    Bu Şey gibi bir akbaba ölür... ve diğerleri sıraya geçip onun payını yemeye başlarlar? Open Subtitles كم هذا لطيف كم هذا لطيف هو مثل أحد .... العقبان تَمُوتُ
    Restoranlarda muhteşemiz. Şey gibi... Open Subtitles نحن كبير في المطاعم، هو مثل poppity البوب البوب.
    Şu an yapmak isteyeceğim bir Şey gibi durmuyor. Open Subtitles أجل، هذا لا يبدو كشيء أود أن أتقّبله على الإطلاق
    Ama buradaki paradigma, çok basit bir Şey gibi gözüküyor: 10 da 10, sonra ilerlersin. TED لكن نمط التفكير هنا، يبدو كشئ بسيط للغاية: 10 في كل صف، وتواصل
    Benden, bir tür süper kahraman yâda öyle bir Şey gibi bahsediyorsun. Open Subtitles اتجعليني بطل خارق او شئ مثل ذلك
    MS: Bu benim olmak istediğim Şey gibi. TED أم أس: انها مثل الذين لا أريد أن أكون.
    Bilmem, ilgileneceğin bir Şey gibi geldi. Open Subtitles لا أعلم ولكن بدا لي أنه شيء تريدينه
    Ve ayrıca, yaptığımız bunca seks oyununu da görebilir, üstteyken yaptığın Şey gibi. Open Subtitles وأيضاً يمكنها أن ترى علاقتنا الجنسية معا مثل الشيء الذي فعلناه بالأعلى
    Ama hepsinin ortak bir yanı var: Hepsi bir Şey gibi görünmek zorundadır. TED ولكن لديها جميعا أمر مشترك: جميعا تحتاج أن تبدو مثل شيء ما.
    Onu görme duyusu çok gelişmiş bir Şey gibi izlemeliyiz. Open Subtitles علينا أنْ نراقبها كشيءٍ لديه بصر حاد للغاية
    Yapılacak doğru bir Şey gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو هذا كالشيء الصحيح الذي ينبغي عمله
    İdraktaki gelişimler daha önce gördüğünüz hiçbir Şey gibi değil. Open Subtitles التحسينات الإدراكية ليست كأي شيء رأيته في حياتك من قبل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus