Eğer yardım almazsak, ülkemize ait hiçbir şey kalmayacak. | Open Subtitles | إذا لم نحصل على مساعدة، فلن يتبقى شيء في بلادنا. |
Makineyi kapatabilirim ancak, bunu yaptığımda binadan geriye pek bir şey kalmayacak. | Open Subtitles | -يمكنني إطفاء الآلة ولكن حينما أفعل .. فلن يتبقى شيء من المبنى.. |
Eğer gemin durmazsa Enkaralı hayatı diye bir şey kalmayacak. | Open Subtitles | لن يكون هناك حياة انكران جديدة إذا لم تتوقف سفينتك |
Geriye köpeklerin koklayabileceği hiçbir şey kalmayacak. Büyük toprak kümesi herşeyi silip süpürecek | Open Subtitles | لن يكون هناك شيئا تكتشفه الكلاب كل سطح التربة يكون قد تم غسله |
Aksi halde, Afrika'mızda savaş alanından başka bir şey kalmayacak. | Open Subtitles | والَا فلن يبقى شيء في أفريقيا غير ساحات القتال |
Senin ışığını öyle bir söndüreceğim ki geriye karanlıktan başka bir şey kalmayacak. | Open Subtitles | سوف أمتص ضوئك حتى لا يبقى شيئاً سوى الظلام |
Geriye hiçbir şey kalmayacak. | Open Subtitles | لا شيء سَيَتْركُ |
Ama, ola ki oldu, bu durumda yıldızımızın son ölüm acılarına tanıklık edecek kavrulmuş ve çorak bir avuç kayadan başka bir şey kalmayacak. | Open Subtitles | لكن، إن بقيَ منه شيء فلن يكون اكثر من صخور قاحلة محترقة لتشهد على آلام احتضار شمسنا |
Kichizo'dan geriye bir şey kalmayacak! | Open Subtitles | لن يتبقى شيء من "كيشي سان" على الإطلاق أنت لا تريدني. |
Onu şimdi durduramazsak, geriye bir şey kalmayacak. | Open Subtitles | إذا لم نوقفه الآن , فلن يتبقى شيء |
Almy paramızı alınca paylaşacak hiçbir şey kalmayacak. | Open Subtitles | بعدما يقوم (آلمي) بأخذ أموالنا لن يتبقى شيء لنقتسمه |
Yakında ondan geriye buruşuk bir kabuktan başka bir şey kalmayacak. | Open Subtitles | قريبا لن يكون هناك أي شيء يقم منه، ولكن قشر ذبلت. |
- İki haftaya hiçbir şey kalmayacak. - O kadar kötü olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | ـ لن يكون هناك شيء بعد أسبوعين ـ لم أتخيل أن الأمر سيكون بهذا السوء |
Donanmadaki senin gibi zehir saçan adamlar. Bir gün küçük bir disipline çekileceksin, Sonraki gün biraz daha, Ve sonunda senden geriye hiçbir şey kalmayacak! | Open Subtitles | انت ستؤدى الى الاخلال بالنظام يوما ما وستخل به اكثر فى اليوم التالى وقريبا لن يكون هناك نظام |
Eğer burada durup konuşursak, söyleyecek bir şey kalmayacak. | Open Subtitles | لو وقفنا هنا نتحدث ، لن يكون هناك شئ ليقال |
Bunu sürdürürsek, şehirde kurtaracak pek bir şey kalmayacak. | Open Subtitles | و اذا ما إستمر هذا الأمر ، لن يكون هناك ما تبقى من المدينة لإنقاذه |
Birkaç gün içinde tozdan başka bir şey kalmayacak. | Open Subtitles | في غضون أيام قليلة لن يبقى شيء سوى التراب |
Geride bir şey kalmayacak şekilde bir arabayı yakmak için ne kullanılır biliyordu. | Open Subtitles | بحيث لا يبقى شيئاً خلف ذلك. |
Eğer bir şeyler yemezsen, kusacak bir şey kalmayacak! | Open Subtitles | إذا لم تأكل شيء فلن يكون لديك ما تتقيئه |