Fırsatın vardı, Peyton. Bir şey söylemeliydin. | Open Subtitles | لقد حظيتي بفرصتك , بايتون كان عليك قول شيء |
Orada bir çocuk olduğunu düşündüğün zaman bir şey söylemeliydin. | Open Subtitles | لو كنت تظن بأنه لربما هناك طفل، لكان يجدر بك قول شيء ما |
Bir şey söylemeliydin dostum. | Open Subtitles | كان عليك قول شيء |
Burada bir şey söylemeliydin. | Open Subtitles | هذا هو المكان حيث يجب أن تقول شيئاً. |
Bir şey söylemeliydin. | Open Subtitles | كان عليك أن تقول شيئاً |
Bir şey söylemeliydin. | Open Subtitles | كان عليك قول شيء |
Yine de bir şey söylemeliydin. | Open Subtitles | مع ذلك كان يجب عليك قول شيء |