Diyelim ki tanıdığım ve bana yakın biri, gerçekten korkunç bir şey yaptı. | Open Subtitles | نفترض أن أحد الأشخاص وكنت أعرف، شخص قريب لي، فعل شيء فظيع حقا، |
En son ne zaman kendisi için güzel bir şey yaptı? | Open Subtitles | ومتى تعتقدين أخر مرة فعل شيء جميل لها برأيكِ ؟ |
Babanız dün gece, yapmaması gereken bir şey yaptı. | Open Subtitles | حسنا والدكم فعل شيئا الليلة الماضية لم يكن يجدر به فعله |
Ama iğrenç bir şey yaptı. O herif, nefret ettiğim her şeyi temsil ediyor. | Open Subtitles | لقد قام بشيء حقير وفعل كل الأشياء التي أكرهها |
Çocuk kızı öpmek için yanaştı ve kız, kadınların bir şekilde öğrendiği harika bir şey yaptı. | Open Subtitles | هو يذهب الى تقبيلها وانها تفعل شيء مدهش تك النساء بطريقة أو بأخرى تعلم كيفية القيام به |
Sadece görmekle kalmadı, bir şey yaptı dedi büyük annem. | TED | لم يكتفِ بالنظر وحسب، بل فعل شيئاً حيال الأمر، قالت جدتي. |
Sonra Stoner, dayanıklı motosikletçilerin yapmaması gereken bir şey yaptı. | Open Subtitles | حينها "ستونر" فعل ما لا يجب أن يفعله الراكب القوي |
Gerçek şu; sen arkamdan iş çevirdin, o da yasal olmayan bir şey yaptı ve şimdi de yaptıkların yüzünden aranızda bir seçim yapmak zorundayım. | Open Subtitles | الحقيقة هي انك ذهبت من وراء ظهري و من ثم هو فعل شيء غير قانوني والآن عليّ ان اختار بينك و بينه |
Ya da o sana daha beter bir şey yaptı ve keyifli bir anını kolluyor. | Open Subtitles | أو هو فعل شيء أسوأ من ذلك لك ويريدك ان تصبح في مزاج جيد |
Çok münasebetsiz bir şey yaptı. | Open Subtitles | فعل شيء بالنسبة لي الذي كان منحرف ذلك. |
Belki alnına bir şey yaptı ve... delilleri yok etmek için alkolle sildi. | Open Subtitles | ربما فعل شيئا لجبهتها و استخدم مسحة الكحول ليزيل الدليل |
- Bobo ona bir şey yaptı. - Kız arkadaşımı vurdu! | Open Subtitles | بوبو فعل شيئا بها لقد أطلقت النار على خليلتي |
Ama sonra ilginç bir şey yaptı. Kurbanın dalağını aldı. | Open Subtitles | ثم قام بشيء مثير للإهتمام أخذ طحال الضحية |
Şimdi aklıma geldi de bu sabah ondan beklenmeyecek bir şey yaptı. | Open Subtitles | أتعرف، لقد قام بشيء خارج عن المألوف هذا الصباح |
Niye böyle bir şey yaptı ki? | Open Subtitles | ولكن لماذا تفعل شيء كذلك؟ |
On yedi yıl önce, bu aileyi neredeyse çekirdeğine kadar mahvedicek bir şey yaptı. | Open Subtitles | منذ 17 عاماً فعل شيئاً كاد يودي بهذه العائلة إلى الحضيض |
Ve bu sırada, şey yaptı, iyi şeyi olan her genç adamın, neyse... | Open Subtitles | وفي هذه الأثناء، أنه فعل ما يفعله أيّشاببنيةجيّدة،كماتعلم.. |
Bu kent için çok şey yaptı. French Quarter'ı restore ettirdi. | Open Subtitles | انه فعل الكثير من أجل المدينة وجدد ملهى الكوارتر |
- Yürürken durakladı mı? Veya sıradışı herhangi bir şey yaptı mı? | Open Subtitles | هل توقف خلال مروره أو فعل شئ غير اعتيادي ؟ |
Son zamanlarda ondan beklenmeyecek bir şey yaptı mı? | Open Subtitles | هل قامت بأي شيء مختلف مؤخراً هل فعلت شيئاً خارج شخصيتها ؟ |
Çok iyi bir şey yaptı. | Open Subtitles | قال بفعل شيء جيد جد |
Yani kovulmasına yol açabilecek bir şey yaptı ve bunu sana mı anlattı? | Open Subtitles | إذاً هو قام بفعله قد تتسبب فى طرد من العمل و أخبرك بالأمر كله؟ |
Yalan söylemekten çok daha kötü bir şey yaptı. | Open Subtitles | وفعل شيئاً أسوء بكثير من الكذب |
John Blackwolf bu kabile için herkesten çok şey yaptı. | Open Subtitles | انهم يريدون التحدث معه فقط جون بلاكوولف قام بالكثير ليخدم قبيلته |
Ama geçen hafta çok sıra dışı bir şey yaptı. | Open Subtitles | لكن في الاسبوع الماضي لقد قام بفعل شيء غير المعتاد |
- O bir sürü harika şey yaptı. - O bir medyum. | Open Subtitles | إنها قامت بالكثير مِنْ الأشياءِ العظيمةِ إنها نفسانية |