Şimdi de her şeyi düzeltmek için bilgiye ihtiyacım var. | Open Subtitles | والان أحتاج معلومات لتصحيح الامور مرة اخري |
Etmem. Her şeyi düzeltmek için ne gerekirse yaparım. | Open Subtitles | لن أخسركِ سأفعل كلّ ما يلزم لتصحيح علاقتنا |
Ve her şeyi düzeltmek için bir yol bulacağını biliyorum. | Open Subtitles | و أعلم إنّك ستجد طريقة لتصحيح الأمور |
Ve her şeyi düzeltmek için bir yol bulacağını biliyorum. | Open Subtitles | و أنا أعرف أنك ستجد طريقة لتصحيح ذلك |
Lance, paranın bir şeyi düzeltmek için olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | السحب من البنك 200 ألف دولار لانس " قال أنه يحتاج المال " لتصحيح أمر ما |
Bu her şeyi düzeltmek için son şansın. | Open Subtitles | هذه فرصتكِ لتصحيح الأمور |