Toplumsal oyunlarsa bugün burada sözünü ettiğimiz şeyin bir parçası olduğu kadar oyun sahnesinin de bir yan ürünüdür. | TED | و اللعب الاجتماعي هو جزء مما نحن هنا اليوم لأجله. و هو أمر ثانوي في مشهد اللعب. |
İyice öğrenmenin zor olması, onu güzel yapan şeyin bir parçası bence. | TED | في الواقع، سأقول أن صعوبتها هي جزء مما يجعلها جميلة. |
Nöropsikiyatrik hastalıkları, bizi insan yapan şeyin bir parçası olan olguların bir spektrumu olarak düşünürsek kendine zarar verme ile boğuşan insanların yabancılıklarını gidermiş oluruz. | TED | عندما نفكر بالأمراض النفسية العصبية كسلسلة ظاهرية التي هي جزء مما تجعلنا بشرًا، عندها نطرد الأشخاص الآخرين الذين يصارعون التدمير الذاتي. |
Çok temel bir his, bizi insan yapan şeyin bir parçası. | TED | إنه شعور عنصري، جزء مما يجعلنا بشرا. |
Bir şeyin bir parçası olmak istedim. | Open Subtitles | أن أكون جزء مما يفعله |
Odadan mı geliyor? Bu şeyin bir parçası mı? | Open Subtitles | أهذا جزء مما يحدث الآن؟ |
Ve bu da şuan bahsedeceğim şeyin bir parçası. | Open Subtitles | وهذا جزء مما أتحدث عنه اليوم |
Bu metabolik sendrom dediğimiz şeyin bir parçası. | Open Subtitles | (إنه جزء مما ندعوه بـ(المتلازمة الأيضية |