Meg, şu an düşündüğün şeyin bu olduğunu biliyorum, ama sen... | Open Subtitles | أعلم أن هذا ما يدور في ذهنك الآن .. لكن أنتِ يا إلهي .. |
O kadar parayı ben çalsam, yapacağım şeyin bu olduğunu söylüyorum sadece. | Open Subtitles | أنا فقط أقول يا رجل, أن هذا ما سأفعله لو سرقت حصةً كاملة من المال |
Cidden şu an babanın ihtiyacı olan şeyin bu olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | أحقاً تظنين أن هذا ما يريده والدكِ الآن؟ |
İnandığın şeyin bu olduğunu biliyorum. İşte bu yüzden şimdi buradasın. | Open Subtitles | أعلم أن هذا ما تظنّه، ولهذا تحديدًا أنت هنا. |
İstediğin şeyin bu olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن هذا هو ما كنت رغبتهم في أن يروه للسماح. |
Ama aynı zamanda, istediğim ve hak ettiğim şeyin bu olduğunu biliyorlar. | Open Subtitles | لكنهم في الوقت نفسه، يعرفون أن هذا ما أريده وأستحقه. |
Tombaugh aradığı şeyin bu olduğunu hemen anladı. | Open Subtitles | فورا ، عرف أن هذا ما كان يبحث عنه |
İstediğin şeyin bu olduğunu sandım. Kurtarılmak. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أن هذا ما تريديه لكى أنقذك |
Peşinde olduğu şeyin bu olduğunu sanmam. | Open Subtitles | لا أظن أن هذا ما كان يسعي إليه |
Daima inanmak istediğin şeyin bu olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن هذا ما أردت أن تصدقه دائما |
Bunu öğrendiğim zaman-- ...hayatımda özlediğim şeyin bu olduğunu farkettim. | Open Subtitles | وعندها أدركت أن هذا ما أفتقده في حياتي |
Bahsettiğin şeyin bu olduğunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أعتقد أن هذا ما تقصدينه بالتدخين |
Çünkü kameranın yaptığı şeyin bu olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | فقد شعرت أن هذا ما تقوم به الكاميرا |
İhtiyacın olan şeyin bu olduğunu, beni avutman gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن هذا ما تحتاجه و... تحتاج لأن تريحني |
Bizi uyumlu yapan şeyin bu olduğunu düşünmüştüm ve yanılmış olabilirim. | Open Subtitles | ظننت... و ربما قد أكون مخطئاً... أن هذا ما جعلنا بالضبط الثنائي المناسب |
Hayır, biliyorum. İstediğim şeyin bu olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | اعلم، ظننت أن هذا ما كنت أريده |
Onun yaptığı şeyin bu olduğunu mu düşünüyorsun? Hayır, henüz değil. | Open Subtitles | يا إلهي، هل تظنّين أن هذا ما يفعله؟ |
Olacak şeyin bu olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لاأعتقد أن هذا ما سيحدث |
Söylemeye çalıştığın şeyin bu olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن هذا ما تحاول قوله |
İstediğin şeyin bu olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن هذا هو ما كنت رغبتهم في أن يروه للسماح. |
Bunu yüksek sesle söylediğim anda gerçekten istediğim şeyin bu olduğunu anlamıştı. | Open Subtitles | بمجرد أن قلت ذلك بصوت عال، كنت أعرف أن هذا هو ما أريد... |