Bir dokunuşta bazı şeyler görüyorum. Olmuş olanı ve olacak olan şeyleri. | Open Subtitles | بلمسة واحدة أستطيع أن أرى أشياء أشياء قد حدثت ، وأشياء ستحدث |
Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, ama bazı şeyler görüyorum. | Open Subtitles | أنا آسفة , لا أعرف كيف أقولها ولكني أرى أشياء |
Bir dokunuş, ve bir şeyler görüyorum... Olmuş olanları, olacakları.. | Open Subtitles | بلمسة واحدة ، أستطيع أن أرى أشياء أشياء حدثت ، وأشياء ستحدث |
Bazen de tuhaf şeyler görüyorum. | Open Subtitles | تسمع أشياء حسناً، أحياناً حتى أرى أشياءً |
Açıklayamayacağım şeyler görüyorum. | Open Subtitles | لقد رأيت أشياء لا أستطيع تفسيرها |
Ne oluyor bilmiyorum ama, bazı şeyler görüyorum. | Open Subtitles | انا لا اعرف حقاً ماذا يجري لكني ارى اشياء |
Cevabın ne olduğunu bilmiyorum ama açıklayamadığım şeyler görüyorum. | Open Subtitles | لا أعلم ما هو الجواب، لكنني أرى أشياء أعجز عن تفسيرها. |
İlk önce rüyalarımdaydı ama şimdi uyanıkken de bir şeyler görüyorum. | Open Subtitles | في البداية كانوا في أحلامي لكن الآن أنّي أرى أشياء عندما أستيقظ. |
Senin için harika şeyler görüyorum, bizim için. | Open Subtitles | أرى أشياء عظيمة بالنسبة لك، بالنسبة لنا. |
Bir dokunuşta bazı şeyler görüyorum artık. | Open Subtitles | لمسة واحدة، وأستطيع أن أرى أشياء |
Bir dokunuşta bazı şeyler görüyorum artık. | Open Subtitles | لمسة واحدة، وأستطيع أن أرى أشياء |
Bir dokunuşta bazı şeyler görüyorum artık. | Open Subtitles | لمسة واحدة، وأستطيع أن أرى أشياء |
Bir dokunuşta bazı şeyler görüyorum artık. | Open Subtitles | لمسة واحدة، وأستطيع أن أرى أشياء |
Hayata döndüğümden beri görmemem gereken şeyler görüyorum. | Open Subtitles | منُذ عُدت للحياةِ أرى أشياءً لا يحري أن أراها. |
Beni öldürmeyeceğini söyledi ama bazı şeyler görüyorum. | Open Subtitles | وضع شيئاً في مائي - أقام بتسميمكِ؟ - قال أنه لم يكن ليقتلني, لكني كنت أرى أشياءً |
Son zamanlarda evde bir şeyler görüyorum. | Open Subtitles | لقد رأيت أشياء في الآونة الأخيرة |
Bazı şeyler görüyorum, duyuyorum. Ancak açıklayamıyorum. Burada ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | هلوسات ,ارى اشياء و اسمع اشياء لااستطيع ان افسرها |
Şimdi geriye baktığımda, o zamanlar önemli olmadığını düşündüğüm şeyler görüyorum. | Open Subtitles | حين أعيد النظر الآن ، فإننى أرى أشياءاً لم أكن أظن أنها هامة |
Geleceğinde harika şeyler görüyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أرى أمورا رائعة حول مستقبله |
Uzun zamandır ilk defa, çok net bir şekilde bir şeyler görüyorum! | Open Subtitles | إنني أرى أموراً وبوضوح للمرة الأولى منذ وقت طويل |
Camdan dışarı bakıyorum ve garip şeyler görüyorum. | Open Subtitles | أنا أنظر من النافذة وأرى أشياء. |
Bazı şeyler görüyorum. Bazı şeyler görüyorum, o anda orada olmayan şeyler. | Open Subtitles | أنا أرى أمور، أرى أمور ليست موجودة في الأساس. |
İşte korkunç şeyler görüyorum, açıklanamaz şeyler. | Open Subtitles | , في عملي , أرى بعض الأشياء الرهيبة أشياء لا يمكن شرحها |
Evet, iyiyim ama anlamsız şeyler görüyorum. | Open Subtitles | أجل انا بخير انا بخير انه فقط ارى أشياء التي لا تبدوا منطقيه |