şifrelemeyi kullanma hakkını savunmak zorundayız. | TED | يجب علينا أن نقاتل من أجل حقوق المواطنين في استخدام التشفير القوي. |
Kullanıcılarının şifrelemeyi kullanmasını savunan şirketlere tebrikler. | TED | المجد للشركات التي تقف من أجل حق مستخدميها في استخدام التشفير. |
Böylece karmaşık şifrelemeyi bilgisayarlara yaptırıp sonra da kağıdı, doğrulama için kullanabiliriz. | TED | إذاً يمكن الإعتماد على الحواسيب في التشفير المعقد ثم نستخدم الأوراق للتحقق من صحة ذلك. |
Ve şifrelemeyi kırdığımız zaman iddiamız o kadar da dayanıksız olmayacak. | Open Subtitles | و عندما نفكُّ تشفير المحتوى، إدِّعِاؤنا لن يكون بدون أساس. |
Ivan artık şifrelemeyi sağlamlaştırma gibi böyle bir şeyin olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | يقول "إيفان" أنّه لم يعد هناك أي تشفير آمن بعد الآن |
Bu, temelde yüksek seviye güvenlik ağlarındaki asimetrik şifrelemeyi atlayan ve ayrıca altyapı sistemlerine uzaktan erişim sağlayan bir solucandır. | Open Subtitles | انه اساسا دودة يمكن أن تجاوز . التشفير غير المتناظر ,على شبكات الأمان عالية الجودة |
CPU seviyesinde gözle görülür bir artış olmadan böylesine sağlam bir şifrelemeyi çözemem. | Open Subtitles | لا أستطيع فكّ التشفير عالي المستوى، دون زيادةٍ كبيرة لدورات المعالج. |
Federallerin şifrelemeyi kırmaları ne kadar sürer? | Open Subtitles | كم من الوقت حتى يتمكن الفيدراليون من فك التشفير. |
Yani şifrelemeyi her yaptığında muhtemelen ufak ufak değiştirdi. | Open Subtitles | وربما هو أيضاً غير في نمط التشفير قليلا في كل مرة يفعلها |
Yeni platformunda bir gizli bir girişe ve şifrelemeyi geçmek için bir yola ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن بحاجة لثغرة داخل أرضيتك الجديدة وسبيلا لتخطي التشفير |
Bir kalıp yakaladım ama bu şifrelemeyi tanımıyorum. | Open Subtitles | تعرفت على النمودج ولكنني لست معتاد على هذا التشفير |
Kitlesel izleme ve siber saldırı için şifrelemeyi yasaklamak gibi. Evet, GCHQ ve NSA sizi dinleyebilir. | TED | من خلال حظر التشفير لصالح مراقبة الجمهور والقرصنة، بالطبع، يمكن لمكاتب الاتصالات الحكومية ووكالة الامن القومي التجسس عليك. |
Fakat ABD, İngiltere ve diğer çoğu demokrasilerdeki otoriteler, hukuku, ya şifrelemeyi azaltmak ya da tümden yasaklamak için kullanıyor. Çünkü onu kötü adamlar da kullanır. | TED | رغم ذلك , سلطات في بلدان كالولايات المتحدة, والمملكة المتحدة والعديد من الديموقراطيات الأخرى يسعون لفرض قانون إما لإضعاف أو حظر التشفير القوي لأن الأشرار يستخدمونه أيضاً. |
- Hack'lememden sonra geri dönüp Kyle'ın girememesi için şifrelemeyi değiştirdim. | Open Subtitles | لستُ متأكد - حسناً , بعد أن دخلت - خرجت وعكست التشفير الهندسي لذا كايل لايستطيع الدخول |
şifrelemeyi kırmada şansımız yaver gitmedi. | Open Subtitles | لم يحالفنا أي حظ في كسر التشفير |
128-bit şifrelemeyi kırdım. | Open Subtitles | تمكنت للتو من الفوز على التشفير 128 بت |
Belki kılık değiştirmede, insanları etkilemede kötü adamları yakalamada usta olabilirler ama bu mesajda olan seviyedeki şifrelemeyi asla yazamazlar. | Open Subtitles | قد يكونون خُبراء في التنكّر، وسحر الناس، ومُطاردة الأشرار، لكن لا يُمكنهم أبداً برمجة ذاك المُستوى من التشفير الموجود في الرسالة. |
Yeni platformunda bir arka kapı ve şifrelemeyi kaldırman gerekiyor. | Open Subtitles | نحتاج للولوج لمنصتك الجديدة وطريقة لتخطي تشفير المنصة |
Özel şifrelemeyi aşmanın bir yolu olabilir. | Open Subtitles | حسناً ، رُبما تكون هُنالك طريقة واحدة لتجاوز تشفير الملكية |
Kısacası, teknoloji şirketleri şifrelemeyi demokratikleştirdi. | TED | وباختصار، فإن شركات التكنولوجيا لديها تشفير ديمقراطي . |
Burada ordu yapımı bir şifrelemeyi kırmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أتعامل مع تشفير عسكري هنا. |