Yani benim için politikacılardan şikayetçi olmak... onlardan biriyle birlikte çalışmaktan daha iyidir. | Open Subtitles | أظن أني أفضل الشكوى عن السياسيين من ان أعمل لسياسي |
Videodaki şu tombul kız Jill Quinn, Brad Donner'dan şikayetçi olmuş. | Open Subtitles | الفتاة السمينة في الفيديو، جيل كوين، حفظت شكوى ضد براد دونر. |
Evet, ve biraz da tartaklarsanız şikayetçi olmam. | Open Subtitles | نعم ، و .. إن كنت تريد .. أن تصفعها قليلاً فلن أشتكي |
şikayetçi değilim. Benimle çok ilgileniyorsun. | Open Subtitles | أنا لا أتذمر إنني أحظى بالكثير من الاهتمام |
İyi uyuyamıyor, son birkaç gündür baş ağrısından şikayetçi. | Open Subtitles | و هى لم تنم جيدا ، و خلال الأيام القليلة الماضية كانت تشكو من صداع |
O tuğlalar sizin evinizde daha çok işe yarar hiç kimse de kalkıp bahçesi küçüldü diye şikayetçi olmaz. | Open Subtitles | هذا الطوب سوف ينفع أكثر في منزلكم ولن يشتكي أحد من الحديقة الصغيرة. |
Eskiden Barry seninle aynı laboratuvarı paylaşmaktan şikayetçi olunca aşırı tepki verdiğini sanırdım. | Open Subtitles | تعلمون، كنت أعتقد باري والمبالغة في رد الفعل عندما اشتكى تقاسم مختبر معك. |
Kıyıya çok fazla yaklaşıyorsunuz, kamptaki herkes sizden şikayetçi. | Open Subtitles | المخيمون يشتكون من أنّك اقتربت منهم كثيرًا. |
Göğüs ağrısından şikayetçi, serum taktık. | Open Subtitles | يشكو من ألم في الصدر، تم فتح المجرى الوريدي.. |
Hayır, sadece şikayetçi olmanın işe yarayacağını düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا، لكنني لا أرى فائدةً ترجى من الشكوى حقاً؟ |
Sonra bunu kendine verdin. şikayetçi oldular. | Open Subtitles | وأعطيتها لنفسك وبعد ذلك بدأ الناس في الشكوى |
Bunların hiçbirini söylemek istemiyorum fakat birkaç çalışan hakkında şikayetçi oldu. | Open Subtitles | اي منه, على الاطلاق ولكن عدة موظفين قاموا بتوجيه شكوى بخصوصك |
Birisi isimsiz bir şekilde, insanlarla iletişim şeklimden şikayetçi olmuş. | Open Subtitles | أحدهم وهو غير معروف قدم شكوى عن أسلوبي مع الناس |
Pekala, tam olarak bir açıklama denemez buna ama şikayetçi değilim. | Open Subtitles | حسناً، ليس هذا تعيبر دقيق و لكنني لا أشتكي |
Onunla gezdim, ve bundan şikayetçi değilim. | Open Subtitles | خضوت معركة معه ، ولم أشتكي منه |
Şikayet edebilirim, artık her şeyden şikayetçi olabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أتذمر من الأشياء، يإمكاني أن أتذمر فعلا الآن. |
Estetikli kadın tekrar e- posta yollayıp, bu sefer de aşırı yorgunluktan şikayetçi oldu. | Open Subtitles | مريضة الثدي راسلتني مجدّداً وهي تشكو من إرهاقٍ مزمنٍ الآن |
Ackerman, bu davanın üzerimizde yarattığı olumsuz etkiden şikayetçi. | Open Subtitles | و لدي أكرمان يشتكي من التأثير السلبي لهذة القضية على صورتنا العامة |
Bak, hastalardan bazıları gece geç saatte konuşmandan şikayetçi oldular. | Open Subtitles | اسمعي، لقد اشتكى بعض المرضى عن حديثكِ في ساعة مُتأخّرة من الليل، |
İnsanlar şikayetçi. Neden sana aldığım kulaklıkları kullanmıyorsun? | Open Subtitles | الناس بداوا يشتكون لماذا تستعملي سماعة الراس التي احضرتها لك |
İlk defa birisi benden çok çalıştığım için şikayetçi oluyor. | Open Subtitles | هذه أوّل مرّة يشكو فيها أحدهم بأنّي أقوم بالكثير من العمل. |
Mükemmel.Yüzde 99'una cevap veriyor. MERKEZ şikayetçi değilim ama beni tam olarak nereye götürüyorsun ? | Open Subtitles | أنه ممتاز أن ردود فعله فى 99 أنا لا أشكو و لكن أين تأخذينى بالضبط |
Çok sinirliydi ama şikayetçi olmadı. | Open Subtitles | وجدنا الاب في موناكو وقال انه يرفع التهم ضدك |
İkinizi de seviyorum. Hiçbirinizden şikayetçi değilim. | Open Subtitles | تعجباني كلاكما ، ليس لديّ أية شكاوى على الإطلاق |
Ne kurban ne de zayıf biri. şikayetçi değilim ... | Open Subtitles | ابداً لست ضحية ، ابداً لست ضعيفة ابداً لا اشتكي |
O bunu biliyordu, ben de biliyorum ve başına ne gelmiş olursa olsun, bundan şikayetçi. | Open Subtitles | كان يعلم ذلك وأنا أعلم ذلك. ولن أعترض على ما حدث له مهما كان. |
Ayrıca baş ağrısından şikayetçi. | Open Subtitles | أحضر ليلة الأمس بعد أن إشتكى من صداع |