Ama bu sen olacaksan, bana bir iyilik yap ve şikayet eden kimseyi bıçaklamamaya çalış. | Open Subtitles | لكن لو كان أنت, اصنعْي لي معروفاً و حاوِلْي ألاّ تطعني أي شخص يشتكي |
Ama sensen, bana bir iyilik yap ve şikayet eden biri olursa bıçak saplama. | Open Subtitles | لكن لو كان أنت, اصنعْي لي معروفاً و حاوِلْي ألاّ تطعني أي شخص يشتكي |
Şikayet ettiğimden değil, çünkü biz şikayet eden tipler değiliz ama merak ediyordum da Ade tam olarak neden burada ihtiyacınız var? | Open Subtitles | لا اقصد ان اشكي لاننا لسنا مما يشتكون , ديفيدى قطر ولكني كنت فضولي لماذا تريدونه هنا حقا ? |
Ofisimin önünde bütün programları niye iptal edildi diye şikayet eden bir sürü insan var. | Open Subtitles | هناك طابور كامل من الناس في مكتبي يشتكون من أنشطتهم التي خفضت |
Çok daraldım. Valla, normalde pek şikayet eden olmuyor. | Open Subtitles | ـ لقد اختنقت تقريبا ـ لم تردنا أي شكاوى أبدا |
Evet o külüstür için şikayet eden bir ben varım sanıyordum. | Open Subtitles | أجل، اعتقدت أنني الوحيدة التي أذاقته الأمرين بشأن قطعة الخردة تلك |
Dans eden bir ahtapotu alkışlarlar ama her şeyden şikayet eden yaşlı bir adamı asla. | Open Subtitles | سيصفقون لأخطبوط راقص ولكن ليس لرجل عجوز يشتكي من كل شيء |
Hepsini bir seferde almak için şikayet eden yok, değil mi? | Open Subtitles | لا أحد يشتكي برغبته بالمال كله دفعة واحدة؟ |
Bu adam berbat, şişme, sürekli durmak tükenmek bilmeden şikayet eden, yemek sonrası çıkarılan gaz gibi bir adam! | Open Subtitles | مااقصدهان هذاالشابيبدو منفوشومنفوخو يشتكي ... بشكل دائم من الغازات |
İlk şikayet eden sen olurdun. | Open Subtitles | ستكون أول من يشتكي |
Yıllarca açık görüşlü sol bu ülkeyi tuvalete götürüyor... diye şikayet eden... senatör bu işi üslenmiş gibi gözüküyor. | Open Subtitles | يشتكي منذ سنوات أن اليسار الليبرالي" "... كان يأخذ هذا البلد "لمستوي سئ" |
şikayet eden yoktu. | Open Subtitles | لم يشتكي أحد |
Ve mesaj kutum 8$'lık benzin hakkında şikayet eden delegelerle dolup taşıyor. | Open Subtitles | وبريدي الصوتي مليء بأعضاء الكونجريس. يشتكون بشأن 8 دولارات للغاز. |
Ben daha çok şikayet eden insanları severim. | Open Subtitles | يعجبني الأشخاص الذي يشتكون طيلة الوقت |
Ama orda şikayet eden insanlardan birisi olmayacağım. | Open Subtitles | لكنني لن أكون ممّن يشتكون |
- Buradan çıktığım için mutluyum. - Hiç şikayet eden olmadı. | Open Subtitles | ـ لقد اختنقت تقريبا ـ لم تردنا أي شكاوى أبدا |
Hiç şikayet eden görmedim. Olsa da tınlamazdım. | Open Subtitles | لم أسمع أية شكاوى وماكنت لأهتم حتى لو سمعت |
Hiç şikayet eden olmadı. | Open Subtitles | أنا لم أتلق أي شكاوى على الإطلاق |
Evet o külüstür için şikayet eden bir ben varım sanıyordum. | Open Subtitles | أجل، اعتقدت أنني الوحيدة التي أذاقته الأمرين بشأن قطعة الخردة تلك |