şirketimin insanın ömrünü uzatacak bir gen üzerinde çalıştığını biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل كنتِ تعلمين أن شركتي تطور جيناً سيطيل من حياة الشخص؟ |
Bu bir uyarı. Bir daha şirketimin ve kadınımın etrafında dolanma. | Open Subtitles | ، انا احذرك لكن لا تأتي بقرب شركتي او امرأتي مجدداً |
Bunu size şirketimin yeni tamamladığı bir proje üzerinde anlatacağım. | TED | دعوني أريكم كيف يعمل هذا الأمر من خلال مشروع أنهته شركتي مؤخرا. |
şirketimin, bu kalemin reklamına imzanızla destek olursanız, size $5000 ödemekten memnuniyet duyacağını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن شركتي يسرها أن تدفع لك 5000 دولار ، إذا أيّدت الإعلان |
şirketimin Dünya'yı bir sonraki yüzyıla götürmesine istiyorum. | Open Subtitles | أريد لشركتي أن تقود العالم إلى القرن الجديد |
Satış elemanıyım. şirketimin ürünlerinden bir numune var yanımda. | Open Subtitles | ، أنا مندوب مبيعات . لدي عينة من منتجات شركتي |
Aslına bakarsan şirketimin Mariner'ler için yerleri var. | Open Subtitles | في الحقيقة شركتي لها بعض التذاكر في المارينز. |
Bu inanılmaz, benim şirketimin kontrolünü ele geçirmene izin vermem. | Open Subtitles | هذا أمر مخجل لن أعطك الفرصة ! للسيطرة على شركتي |
Demek istediğim, şirketimin başının dertte olduğu. | Open Subtitles | ما أقوله لك هنا هو أن شركتي في ورطة خطيرة |
Kısacası, şirketimin biraz zamana.. | Open Subtitles | لذا فإن شركتي تحتاج مزيداً من الوقت لتقرر |
şirketimin bazı bölümlerinde kanunsuz aktiviteler yüzünden şirketin kontrolü riske girdi ve beni alt etmek isteyen davranışlar oldu. | Open Subtitles | بعض العناصر الحمراء من شركتي كانوا متورطين في النشاطات الغير شرعية في محاولة لتكذيبي و المخاطره بتحكم شركتي. |
Bu kadar insanın pornoyu bu kadar çok sevdiğine inanamıyorum, şu şirketimin insan kaynaklarındaki adam da dahil. | Open Subtitles | لا أصدق أن هؤلاء الناس يحبون الأفلام الإباحية بهذا القدر يتضمن ذلك الرجل الذي يعمل في الموارد البشرية في شركتي |
Dün, şirketimin namını neredeyse zedelemişken, bugün menüyü mü düşünüyorsun? | Open Subtitles | البارحة ، كدتِ تدمرين سمعة شركتي واليوم ، أنتِ قلقة بشأن إعدادات العمل؟ |
şirketimin toplum üzerindeki etkisinin sorumluluğunu üstlenmeye karar verdim. | Open Subtitles | لقد قررت تحمل المسؤولية حول تأثير شركتي على المجتمع |
şirketimin ana damarlarını kurutacak ve gerisi atacaksınız. | Open Subtitles | سوف تمتص شركتي تجف من كل عاصمتها وإرم بقية. |
şirketimin davasının yanı sıra, olay anında başka yerde olduğumu da göreceksiniz. | Open Subtitles | ستجد حجة غيابي هنا بالإضافة إلى دعوى قضائية من شركتي |
Artık 18 yaşındasın. Resmen şirketimin %49'unun sahibisin. | Open Subtitles | فأنت بشكل رسمي تمتلكين نسبة 49 بالمائة من شركتي. |
Ben kendi şirketimin aksine benim şirketim ilk halka açılma stoklarının finasmanını sağlamak için alıkoymuştu. | Open Subtitles | على الاصح شركتي شركتي كان تحتفظ لتوفير التمويل |
Bu yüzden büyütüyorum şirketimi büyütüyorum işletmemi büyütüyorum şirketimin adını... | Open Subtitles | لذا سأنمي شركتي وأنمي مصنعي وكذلك لافتات الشركات |
Berlin'deydim, şirketimin satış konferansı için. | Open Subtitles | برلين، لشركتي وتضمينه في مؤتمر المبيعات. |
Liby, şirketimin yeni ürettiği lityum iyon pilin adı. | Open Subtitles | إنها بطارية الليثيوم والآيون الجديدة الخاصة بشركتي |
şirketimin ana damarlarını kurutacak ve gerisi atacaksınız. | Open Subtitles | ستمتصون شركتى من رأس مالها وترمون البقيه |
Kendi ismimi biliyorum, tıpkı kızımın ve şirketimin ismini bildiğim gibi. | Open Subtitles | أنا أعرف اسمي, واسم ابنتي وشركتي |
şirketimin sizin firmanızı devralması için en savunmasız halinizi bulmasını istediniz. İşte burada. | Open Subtitles | سألت مؤسستي عن نقاط ضعفك للإستيلاء على الشركة |
Kendi şirketimin CEO'su olmak... sana yalan söylemeyeceğim, birçok olanağa sahibim. | Open Subtitles | أصبحت سي إي أو من شركاتي الخاصه انا لا أكذب عليك حصلت على الكثير من الفوائد |