Sanki neredeyse, fiziksel olarak vücutlarını... şizofrenik hayallerinde algıladıkları şekle sokmaya çalışırlar. | Open Subtitles | أنه تقريبا كما لو كانوا يحاولون تغير أجسادهم المحسوسة الى للتكيف مع صورة مرض الفصام الخاص بهم |
Kız şizofrenik veya epileptik veya bunların bir bileşkesi falan değildi. | Open Subtitles | تلك الفتاة لم تكن مصابة بمرض الفصام ومختلة عقلياً، ولا مزيجاً من الأمرين |
Ama bu iki karakter neredeyse şizofrenik bir vaka gibi görünüyor. | Open Subtitles | ما يبدو أن يكونا تقريبا مرض الفصام من الصعب أن نتخيل أنهما نفس الشخص |
Tabii olağan şizofrenik paranoyalar da var. | Open Subtitles | شخصية فيها جنون العظمة مع احتمال وجود انفصام بالشخصية |
Aslına bakarsanız, karakterinde bir çeşit şizofrenik durum var gibidir. | Open Subtitles | فى الواقع يبد انه كان هنالك انفصام ضئيل بشخصيته |
Ve şimdiye kadar, bağışçılar arasında çatışma sonrası temel hizmetlerin nasıl kurulacağı konusunda şizofrenik bir yaklaşım oluştu. | TED | ولحد تاريخنا هذا ، هناك نوع من الإنفصام في مجتمع المتبرعين ، حول كيفية بناء الخدمات الأساسية في قطاعات مابعد الحرب |
Evet, gelecek bize bir projeyle birlikte şizofrenik bir kraliçe karınca gönderdi. | Open Subtitles | إذا فالمستقبل أرسل لنا ملكة نمل مصابة بانفصام الشخصية |
İlerlemiş aldatma, şizofrenik ve narsist istem dışı öfke. | Open Subtitles | شيزوفرينيا هاذية متقدمة مع هياج نرجسى لا إرادى. |
Tutsağın psikiyatrik değerlendirmesinde bu şarkılar Nevrotik ve şizofrenik eğilimi gösteriyor | Open Subtitles | في التقييمِ النفسيِ السجينِ، هذه الأغاني... .تدل على الاضطراب النفسي حالة الفصام |
şizofrenik beynimin bunu nerede yapacağını | Open Subtitles | ومن يدري إلى أين عقلي المُصاب الفصام |
"Bulgular travmatik beyin hasarı olan hastaların 1.6 kat daha fazla şizofrenik semptomlar ve psikozlar geçirdiğini gösteriyor." | Open Subtitles | أظهرت البيانات أن المرضى" ..بإصابات في الدماغ ..كانوا 1.6 مرات أكثر عرضة "لتجربة أعراض الفصام أو الذهان |
1970'lerde, insanlar bunun hakkında yeniden konuşmaya başladıklarında dediler ki "Evet, tabii ki şizofrenik olan kişi uyku bozukluğu yaşar çünkü antipsikotik alır. | TED | وفي السبعينات، عندما بدأ الناس بالتفكير في ذلك مرة أخرى، قالوا، "نعم، حسنا، بالطبع يحدث اضطراب في النوم في مرض الفصام لأنهم يتناولون مضادات ذهانية. |
şizofrenik değilsin sen. | Open Subtitles | أنتَ لا تُعاني من الفصام |
şizofrenik hezeyanlar. | Open Subtitles | أوهام الفصام |
Sesler duyuyor, Tanrının oğlu olduğunu sanıyor. Muhtemelen şizofrenik. | Open Subtitles | يسمع أصوات، فيخال أنّه ابن الرب، في الغالب انفصام بالشخصية |
Görmüyorum desene, senin şizofrenik olduğunu düşünecek! | Open Subtitles | أخبرها أنك لا تهلوس لأنها ستعتقد أنك مصاب بـ انفصام الشخصية |
Yani, şizofrenik ama hiç şiddet geçmişi yok. | Open Subtitles | أعني، هو يعاني من انفصام الشخصية ولكن لا يوجد لديه سجلات للعدوان والعنف. |
Daniel, gizli ajan romanlarındaki gibi bir komploya kurban gideceğin hissinin klasik şizofrenik hezeyan olduğunu ikimiz de çok iyi biliyoruz. | Open Subtitles | "دانيال"، أنت وأنا، نعلم بأن شعور التهديد من طرف مجرم متأمر مستنتجة من رواية تجسس هو وهم الإنفصام القديم. |
Ama bunun sonucu olarak şimdi, bu şizofrenik dönemlere yatkın. Bunların en kötüleri kendisinin infilak ettiğini görmesi ve sonra günlerce ortadan kaybolması, Skid Row sokaklarında amaçsızca dolaşıp, kendi zihninin kendi üzerine saldığı işkencelerle sokağın dehşetine maruz kalması şeklinde kendini gösteriyor. | TED | ولكن اليوم ونتيجة لهذا فهو معرض لتلك الحالات من الإنفصام وأسوء ما قد يحدث نتيجة لهذا هو إنفجاره بصورة ما ومن ثم إختفاءه لعدة أيام متجولا في شوارع سكيد رو معرضاً نفسه للخطر .. في مواجهة عذابه الفكري الخاص والذي يخرج أمامه كل حين |
Bende şizofrenik bozukluk olduğunu sanıyorlar. | Open Subtitles | يظنونني مصاب بانفصام الشخصية مع اضطراب عاطفي بالميول ثنائية القطب |
Aldatıcı şizofrenik narsist öfkesi olabilir, ama o kibar biridir. | Open Subtitles | ربما يعانى من شيزوفرينيا هاذية متقدمة مع هياج نرجسى لا إرادى. لكنه شخص ودود للغاية. |