| Şoförümü akşam yemeğine gönderdim, çünkü partiden çanlar çalarken ayrılacağımı düşündüm. | Open Subtitles | ارسلت سائقي ليتعشى لأنني ظننت انني سأكون في حفلة عيد ميلادك |
| Şoförümü posta dolandırıcılığından tutukluyorlar. | Open Subtitles | إنهم يحتجزون سائقي بسبب احتيال بالبريد هل تصدقين ذلك ؟ |
| Getirip götürme işlerinde, kuliste falan, yardım gerekirse, dilersen Şoförümü ödünç verebilirim. | Open Subtitles | إن احتجت لأي مساعدةٍ في الحمل والنقل، والكواليس ونحوه، فسأرسل لك سائقي إن رغبت. |
| Şoförümü çağır. Ve bana sakın telefon bağlama. | Open Subtitles | ،،إتصل بسائقي وحول كُل المُكالمات إلى خَط البيت |
| Birisi Şoförümü arayıp beni almasını söylesin. | Open Subtitles | أخبري أحدهم أن يتصل بسائقي ويخبره بأن ينقلني من هنا |
| Şoförümü Manhattan'a gönderim tatlı aldıracağım. | Open Subtitles | الآن ، أريد أن أرسل سائقي لـمانهاتن ليجلب الحلى |
| Şoförümü ölümüne korkuttu. Ve ortalıkta kayboldu. | Open Subtitles | أرعب سائقي حتى كاد أن يموت وأختفى مع الليل |
| Dolly, rica etsem Şoförümü arayıp beni almasını söyler misin? | Open Subtitles | (دولي)، هلا تكرمتِ وطلبتِ سائقي ليأتي ويأخذني؟ |
| - Şoförümü vurdular. | Open Subtitles | لقد قتلوا سائقي |
| Şoförümü rahatsız etmeyi kes. | Open Subtitles | توقف عن ازعاج سائقي |
| Şoförümü arayın. | Open Subtitles | أطلب سائقي |
| Evet, ama Şoförümü arayıp biraz daha süreceğini söyleyeyim. | Open Subtitles | أجل, سأتصل بسائقي وأخبره بأنني سأتأخر قليلاً لم أكن متأكدة إن كنت ستغير رأيك بالتأكيد |
| Şoförümü arayabilirsiniz. | Open Subtitles | 45. يُمكنك الإتّصال بسائقي. |
| Eskiden Gilmore Girls izlerken Şoförümü arayıp sushi almasını söylerdim ama şimdi lokantada personel toplantıları yapıyorum. | Open Subtitles | إعتدتُ أن أتصل بسائقي ليحضر السوشي لحفلة فتيات (جيلمور) لكن الآن أقوم بإجتماع موظفين في مطعم |