Komşulardan biri her şeyi görmüş. TIR şoförünün hatasıydı diyor. | Open Subtitles | أحد الجيران رأى كل شيء، وقال أنه خطأ سائق شاحنة، |
Minibüsün şoförünün çocuklarını okula götüren bir baba olduğu anlaşıldı. | Open Subtitles | إتضح أنْ سائق الشاحنة، كان والد يأخذ طفليه إلى المدرسة. |
Uber şoförünün yolculuk bedava mı olmalı diye sorması gibi mi? | Open Subtitles | مثلا ان تحدث اليك سائق التكسي الخاص بك فستكون الاجره مجانية؟ |
Yok be George, bayağı komik. Taksi şoförünün fotoğrafını gördük ya? | Open Subtitles | إنها مضحكة للغاية، رأينا صورة لسائق سيارة أجرة |
Seçimden iki hafta önce adayın şoförünün aniden değiştirilme sebebini öğrendin mi? | Open Subtitles | هل وجدت سببا لتغيير سائقه قبل الانتخابات باسبوعين؟ |
Yaklaştınız ve arabanın şoförünün olmadığını fark ettiniz. | TED | تنظرون عن كثب وتدركون أن السيارة بدون سائق. |
Bir zamanlar bir kamyon şoförünün söylediği gibi: "Dünyanın yeni bir merkezi olmuştu, bu merkez de Mary Anne'di." | TED | كما قال لي ذات مرة سائق شاحنة: قال: "أن العالم أصبح له مركز جديد، وهذا المركز هو ماري آن." |
Taksi şoförünün onu eve bırakmasını isteyip istemediğini sormasını gözümde canlandırdım. | Open Subtitles | تخيلت سائق الأجرة يسألها إن أرادت أن تذهب معه للبيت. |
aksi şoförünün kaçırdığını söyledin. | Open Subtitles | قلت بأنه كان سائق سيارة الأجرة الذي إختطفك. |
Bak, bu çok aptalca. Taksi şoförünün parasını ödedim ve gönderdim. | Open Subtitles | انظرى ,قد يبدو هذا من الحمق , لقد اعطيت سائق التاكسى اجرته وجعلته ينصرف |
Hayatının geri kalanını bildiğini sanıyorsun bir kamyon şoförünün içi geçiyor, ve sen ayazda kalıyorsun. | Open Subtitles | الأمر انه، تعتقد أنك تعرف بقية حياتك، سائق شاحنة يغلبه النعاس وانت تُركِت في العراء. |
Caddenin aşağısında bir zırhlı araba şoförünün vurulduğunu duymuş olmalısın. | Open Subtitles | ربما سمعت عن سائق المدرعة الذي قتل في الشارع |
Ben, dün gece Washington ve Maple caddelerinin kesiştiği noktada öldürülen taksi şoförünün katiliyim. | Open Subtitles | أنا قاتل سائق سيارة الأجرة في تقاطع شارع واشنطن وشارع مابل ليلة أمس |
İdarecilerin yarısı katil taksi şoförünün peşine düşmemi istiyor. | Open Subtitles | نصف نحاس يريد مني العمل المسلسل سائق سيارة أجرة. |
Boşaltırlarken iki bidon açılıp kamyon şoförünün üzerine döküldü. | Open Subtitles | بينما يتخلصون من النفاية، انفتح برميلين وسقطا على سائق الشاحنة |
Bu gece, otobüs şoförünün eşinin ellinci doğum günü partisi var. | Open Subtitles | زوجة سائق الحافلة عيد ميلادها الخمسين الليلة |
Yani, muhtemelen otobüs şoförünün baktığı bir ailesi vardır. | Open Subtitles | انا اعني.ان سائق الحافلة من المحتمل لدية عائلة يقدم العون لها |
Yok be George, bayağı komik. Taksi şoförünün fotoğrafını gördük ya? | Open Subtitles | إنها مضحكة للغاية، رأينا صورة لسائق سيارة أجرة |
Sizce otobüs şoförünün kazayı engellemek için yapabileceği bir şey var mıydı? | Open Subtitles | برأيكِ هل كان هنالك، ما يمكن لسائق الحافلة فعله، لتجنب الحادث؟ |
Linus Larrabee, finans büyücüsü, yönetim kurulu başkanı... ..şoförünün kızıyla kırıştırıyor. | Open Subtitles | يختلط بابنة سائقه يكفي هذا ياديفيد |
Büyükannenin ve şoförünün aynı hafta içinde öldüğüne - inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع التصديق بأن سائقك وجدتك ماتوا في نفس الأسبوع |
Batı cephesinde Fransız bir ambulans şoförünün oğluna yazdığı mektupta... | Open Subtitles | في الجبهة الغربية كتب احد سائقي عربات الإسعاف الفرنسية لأبنه، قائلاً |