Bu çok önemli bir maç. şu meşhur atışlarına ne oldu? Aklın nerede? | Open Subtitles | إنها مباراة بطولة أين رميتك ووقفتك الشهيرة ؟ |
Televizyonda söyledikleri şu meşhur mafya savaşı. | Open Subtitles | حرب ثمانينيات المافيا الشهيرة كما أطلقوا عليها في التلفاز |
Dolayısıyla, eğer ekonomi iyileşir ve düzelirse ve şu meşhur büyüme yeniden gerçekleşirse bu sadece kısa süreli bir durum olacaktır çünkü yıllarla değil aylarla ölçülecek kadar kısa bir sürenin sonunda yeniden stok engeline takılacaktır; | Open Subtitles | لذا، إذا تحسن الاقتصاد و تعافى و عاد النمو المشهور سيكون محدود الأجل، وخلال |
Hey, hakkında çok şey duyduğum şu meşhur kocaman biralardan bir tane ver bakalım. | Open Subtitles | أعطني أحد تلك البيرة العملاقة المشهورة التي سمعت عنها كثيراً |
şu meşhur cümleyi... daha ne kadar duyacaksınız? | Open Subtitles | كم مرة أخرى تريد أن تسمع فيها العبارات المستهلكة |
Pantolonunu ve iç çamaşırını indirip şu meşhur aletini bize en az 10 saniyeliğine göstermeni istiyorum. | Open Subtitles | أتحداك في جذب بنطالك و سروالك التحتي و ترينا عضوك الشهير على الأقل لمدة 10 ثوان |
Konuşmamı, ingiliz şair John Keats'in hepinizin bildiğinden emin olduğum şu meşhur sözüyle bitirmek istiyorum. | TED | ايد ان اختم بإقتباس من جون كيتس الشاعر الانجليزي الرومانسي اقتباس شهير جداً انا متأكد من انكم كلكم تعرفونه |
Bir yayın daha yapmanı istiyor. Görünüşe göre, sen şu meşhur Jo Playton'mışsın. | Open Subtitles | يريدك لتعملي شيئا أخر يبدو أنكي الشهيرة جو بلاتيون |
Bu çok kötü. Büyükannem bana şu meşhur kekinden yaptı. | Open Subtitles | هذا مؤسف جدًا، جدّتي أعدّت لي كعكتها الشهيرة. |
Hatırlıyorum çünkü adam kıza şu meşhur denizci öpücüğünü verdi. | Open Subtitles | اتذكره لانه فعل قبلة البحار الشهيرة معها |
Cambridge'deki şu meşhur kahvaltıları düzenleyen Peder Duchemin mi? | Open Subtitles | تقصد الموقر ديتشمين الذي أستضاف تلك وجبات الأفطار الشهيرة في كامبريدج ؟ |
Ya yazdığın şu meşhur mektuba ne demeli? | Open Subtitles | ماذا عن الرسالة الشهيرة التي كتبتِها؟ |
Biz de şu meşhur havalandırma ve güvenlik sistemine odaklanalım. | Open Subtitles | نعم. دعنا نركّز على التهوية الشهيرة ونظام الإحتواء... |
Carlos, şu meşhur başparmak hareketini yapsana. | Open Subtitles | كارلوس ، ما رأيك فى أن تشير بذلك الابهام المشهور لأعلى؟ |
Ben, Mısır'daki şu meşhur nehirde yüzüyordu. | Open Subtitles | كان يسبح في ذلك النهر المشهور في مصر |
Kendisine binilmeyi reddeden şu meşhur at? | Open Subtitles | الحصان المشهور الذي رفضتِ أن تركبينه؟ |
Venedik'in şu meşhur " Courtesan "'larından ne haber? | Open Subtitles | ماذا عن هؤلاء المومسات المشهورة بهم البُنْدُقية؟ |
şu meşhur elmalı kekinizden istiyorum. | Open Subtitles | أرغب في تناول قطعة من فطيرة تفاحك المشهورة |
Çocuklar, eğer onu, şu meşhur Bulgar kas dansını yapmaya ikna edebilirseniz hiç şaşırmam! | Open Subtitles | لن أتفاجئ يا رجال لو أنها إقتنعت بالقيام برقصتها البلغارية المشهورة. |
şu meşhur cümleyi... daha ne kadar duyacaksınız? | Open Subtitles | كم مرة أخرى تريد أن تسمع فيها العبارات المستهلكة |
Sonra bir gün şu meşhur hazineyi aramak için gitti | Open Subtitles | لاجل البحث عن هذا الكنز الشهير وبعد تجوله خلال الاراضي السبع التي تكون عالمنا, |
Hey, Woody. Belki de senin şu meşhur konuşmalarından birini daha yapma zamanın geldi. | Open Subtitles | وودي , ربما حان الوقت لنتكلم مع هؤلاء من كلامك الشهير |
Ama bundan önce, kısaca zaten önceden bildiğiniz bir şeyi size hatırlatmak istiyorum: Genomlarımız, genetik materyallerimiz, vücudumuzdaki hemen her hücredeki kromozomda şu meşhur çift helikal molekül yapısındaki DNA şeklinde depolanmıştır. | TED | ولكن قبل هذا أريد ان اذكركم بصورة مقتبضة بما يعرفه معظمكم أن الجينوم (الخارطة الوراثية ) .. ومكوناتها مُخزّنة في خلايانا .. في ما يسمى بالكروموسومات على شكل الحمض النووي (الدي إن إيه) وهو ذا شكل حلزوني مزدوج شهير |