"♪ ama" - Traduction Turc en Arabe

    • ♪ ولكن
        
    • ♪ لكنني
        
    Ama kostarika alanıyla ilgili ilginç olan buranın kalıcı bir yer olmadığı. TED ولكن ما ليس مألوفاً بالنسبة للكوستاريكا هو أنها ليست مكاناً دائماً لها
    Bana parmaklığı verdiler ama frezeciyi vermediler, biz de ondan sürgü yaptık. TED وقد أعطونى السياج ولكن لم يعطونى القالب، لذلك قمنا بعمل المزلاج منها.
    Ama bir de yoğun meme dokusunda teşhisin ne kadar zor olduğunu düşünün. TED ولكن تخيلوا لكم سيكون من الصعب اكتشاف الورم في الجزء الكثيف من الثدي
    Bu salonda 600 kişi varmış gibi görünebilir; ama aslında çok daha fazla kişi var burada çünkü her birimizin çok sayıda farklı kişiliği var. TED تبدو هذه الغرفة وكأنها تحوي 600 شخص ولكن في الحقيقة يوجد اكثر من هذا العدد لان كل واحد منا يملك عدة شخصيات في نفسه ..
    Benim hakkımda ne düşündüğünüzü henüz bilmiyorum ama bununla da yaşabilirim. TED مازلت لا اعرف رايكم في شخصي, لكنني استطيع العيش مع ذلك.
    Ama yaşam ölümü alt etmekle ilgili birşey değil, değil mi? TED ولكن الحياة ليست تتعلق دوماً بتفادي الموت .. أليس كذلك ؟
    Ama sizinle tamamen dürüst olmam gerekirse, ben televizyonu seviyorum. TED ولكن لأكون صادق معكم ، إنني أحب التلفاز نوعاً ما.
    Ama ilk önce mücadelesini verdiğimiz dünyanın resmine ihtiyacımız var. TED ولكن علينا أولًا أن نتخيل العالم الذي نحارب من أجله.
    Bu da sizi değişik bir kariyer yapmaya zorlayabilir, ama aslında büyük de bir avantajı vardır: iş rekabeti yok. TED ربما هذا .. صادم قليلاً .. اقصد هذا التخصص ولكن في الحقيقة انه تخصص مميز اذ لا أحد ينافسك به
    Öylesine ağzım kurumuştu ki - gerçi şu andakinden daha fazla değildir - ama çok fazla ağzım kurmuştu. TED حينها قد جف حلقي ليس كما هي حالي الان .. لانني تحدثت كثيراً ولكن فعلاً كان قد جف حلقي
    Ama gerçek şu ki Deanna, eve döndüğümde gidecek hiçbir yerim yok. TED ولكن الحقيقة ديانا، عندما عدت لمنزلي، لم يكن لدي مكان أذهب إليه.
    Ama bugün bu üç görsel olmayan kullanıcı arayüzü hakkında konuşacağım. TED ولكن اليوم سنقوم بالحديث عن ثلاثة من واجهات المستخدم غير المرئية.
    Ama bu üç nesnenin herbiri sizin için ifade ettiklerinin üzerinde ve ötesinde, onların geçmişteki kullanımlarına (tarihlerine) göre bir TED ولكن كل واحدة من تلك الامور الثلاث لها قيمة ثمينة فوق قيمتها الحقيقية بسبب انها تملك تاريخاً ومكوناً خاصاً بها
    Ama hepsi bu değil. Ses bizi yere ve zamana yerleştiriyor. TED ولكن ليست النية كل شيء ان الصوت يحدد لنا الزمان والمكان
    Ama haber virüsten hızlı yayıldı ve hastanede panik başladı. TED ولكن تنتشر الكلمة أسرع من الفيروس والدعر انتشر داخل المستشفى.
    Ama bunun aslında o kadar da önemli olmadığını anlamalıyız. TED ولكن علينا ان نكون واضحين تماما عن ماهية ذلك الامر
    Ama eğer bunu başka bir veriyle karşılaştırabilirseniz, aslında FBI ajanının rolünü tekrar oynuyor ve herşeyi biraraya topluyor olursunuz. TED ولكن إن استطعت ربطها مع البيانات الأخرى، فعندها مبدئياً تعيد لعب دور عميل مكتب التحقيق الفيدرالي. وبوضع كل ذلك معاً.
    Sen şişenin altına vuruyosun ben de sallıyorum, ama benim duyularıma göre tüm bunlar tek bir bilgi kaynağında toplanıyor. TED أنت قمت بضربه من فوق، وأنا قمت بهزّه، ولكن من وجهة نظر حواسّي، يقترن هذان معا في مصدر واحد للمعلومات.
    Düşebilirim, ama ölmem, bunun için içimdeki gerçek ben ilerler ve onlar için hayatımdan vazgeçtiğim dostlarımla yaşamaya devam eder. TED فإنني قد أسقط ، لكنني لن أموت ، وماهو حقيقيٌ بداخلي سيبقى ويعيش مع رفاقي الذين ضحيت بحياتي من أجلهم.
    Size iki devasa sergiyi anlattım ama inanıyorum ki; koleksiyonlar veya tek başına objeler bile aynı etkiyi yaratabilir. TED لقد تحدثت لكم عن معرضين من المعارض المؤثرة جداً لكنني أعتقد أن المقتنيات و الأفراد يمكنهم القيام بنفس التأثير
    Kesin bir şey söylemek zor ama ilk kazamı hatırlıyorum da TED لا أحد يستطيع القول بالتأكيد, لكنني أتذكر أول حادث حصل لي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus