- Başkan, el sıkışmaları ve yaşlı kadınlara gülümsenmesini istiyor. | Open Subtitles | يُريدُ الرئيس الأيدي مهزوزة والنساء العجائز إبتسمنَ ابتسامةً عريضة عليها |
- Onlar beraber duruyorlardı. - Başkan Sam Houston mı? | Open Subtitles | كانوا جميعا يقفون جنبا إلى جنب - الرئيس سام هيوستن؟ |
General, NORAD'a söyleyin 3. seviyeye geçtik. - Başkan öyle söylemedi. | Open Subtitles | أيها الجنرال أخبر نوراد أن ينقلنا الى دفكون 3 هذا ليس ما طلبه الرئيس |
- Başkan böyle olmasını istedi. | Open Subtitles | لقد أعاد العمدة تصميم المصنع ليفصلهما عن بعضهما |
- Başkan'ın kanseri için bir çare bulduğunuzu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تقول أنك قد وجدت علاج لسرطان الرئيسة ؟ نعم |
- Başkan olduğunda erkek, kadın, kimse başkan olmaya tamamen hazır değildir. | Open Subtitles | لا يوجد أحد مستعد تماماً لأن يصبح رئيساً |
- Başkan Ramos, sizinle bir konu hakkında konuşacaktım. | Open Subtitles | الرئيس راموس لقد عنيت أن أتحدث معك بخصوص شيئا ما |
- Başkan onu şahsen aradı. | Open Subtitles | وعلى مايبدوا أن الرئيس قد إتصل به شخصياً |
Benimde bir madalyan var da o yüzden sormuştum. - Başkan verdi. | Open Subtitles | أنا أسأل لأني أيضاً أخذت ميداليه من الرئيس |
- Başkan Yardımcısı'nın bize yapacağı ziyaret için çok heyecanlıyız. | Open Subtitles | نحن متحمسون جدا بخصوص زيارة نائبِ الرئيس اليوم. |
- Başkan Yardımcı olayını da çözüyoruz değil mi? - Evet. | Open Subtitles | ولكن علينا أيضا معرفة أمر نائب الرئيس هذا، صحيح؟ |
- Başkan, Birleşmiş Milletlerdeki iş için bana baskı yapıyor. | Open Subtitles | الرئيس يعذبني حيال خطاب الأمم المتحدة إفتح على سي.إن.إن |
- Başkan ellerinde dedim. - Beyaz Saray'a saldırı düzenlenecek. | Open Subtitles | ـ لقد قلتُ، إنهم قبضوا على الرئيس ـ لقد قرروا الهجوم على البيت الأبيض |
- "Post" gazetesi. - "Başkan yardımcısı ve ekibi 'sağlam' hareketler yapıyor." | Open Subtitles | فقط جريدة البوست أخت نائبة الرئيس تقوم بحركات متينة |
- Başkan yardımcısına geçmişte tanık olmuş olabileceği herhangi bir dengesiz davranışımdan ötürü özür dilediğimi iletmeni istiyorum. | Open Subtitles | أَحتاجُك لتجعلي نائبة الرئيس تعْرفُ بأنّني فقط أردتُ الإعتِذار لأيّ سلوك عصبي لَرُبَّمَا شَهدته منّي في الماضي. |
- Bilemezdin. - Başkan bilmeli. | Open Subtitles | لا يتوجب عليك ان تعرف يجب على الرئيس ان يعرف |
- Başkan Joo Joong Won seni götürüp kullandı mı? | Open Subtitles | ..هل الرئيس جو جونغ وو اخذك معه و استغلك؟ |
- Başkan şu an babana karşı savaş açtı. | Open Subtitles | الرئيس وون بدأ بحـــربه ضد الرئيس الكبير |
Bir ay daha ... - Başkan,diğer işçilerini düşünüyor. | Open Subtitles | ــ من فضلكِ شهر واحد فقط ــ العمدة تهمه سمعة عامليه |
Müthiş bir kurtarma. - Başkan hep bu kadar güçlü müydü? | Open Subtitles | عمل بطولى0 هل عُرِف العمدة بهذه القوة دائماً ؟ |
- Başkan yardımcısı aslında. - Memnun oldum. | Open Subtitles | نائبة الرئيسة التنفيذية في الحقيقة سررت بلقائك |
- Başkan olmak istiyorsan edeceksin. | Open Subtitles | ستفعل ذلك إذا أردت أن تُصبح رئيساً |
- Düşündüğümüzden kolay oldu bu. - Başkan'ın malikanesinde bir tur atalım. | Open Subtitles | حسناً هذا اسهل مما كان متوقعا. مهلا، ماذا عن جولة من العمده ؟ |