- Cahill'in gerçek adı, Daniel Tulley. | Open Subtitles | إن اسم (كاهيل) الحقيقيّ هو (دانيل تولي). |
- Cahill, Vargas'ın polislerle bir anlaşması olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} يعتقد (كاهيل) أن (فارجاس) على علاقةٍ بشرطيّ. |
- Cahill'i duydun, cevaba dün ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | لقد سمعت (كاهيل) هو يريد الإجابة بأسرع وقت |
- Cahill hapishane müdürüne ve doktoruna yemeğine bir şey koydurttu. | Open Subtitles | كاهيل)جعل رئيس السجن وطبيب السجن) .أن يضعوا شيئًا بطعامك |
- Cahill de yapmaya niyetliydi, ona hak vermiyor musun? | Open Subtitles | ،وإن (كاهيل) يشاء أن يقومَ بالأمر لذا أيُمكنكِ لومه؟ |
- Cahill'in gizli polis olduğunu kim bilebilir? | Open Subtitles | من عساه يعلم أن (كاهيل) تحت غطاءٍ؟ |
- Cahill nerede? | Open Subtitles | {\cH000000\3cH90CD3B} أين (كاهيل)؟ |
- Cahill'den gözümü ayırmayacağım sessiz ve güvende olduğundan emin olacağım. | Open Subtitles | -سأُبقي عينًا على (كاهيل) وأتأكّد أنّه سالمٌ معافًى . |
- Cahill'e tam olarak ne dedin? | Open Subtitles | ما الذي قلتهُ لـ(كاهيل)بالضبط ؟ |
- Cahill beni kesinlikle kandırdı valla. | Open Subtitles | لقد خدعني (كاهيل) بالتأكيدِ. |
- Cahill anlaşmayı kabul etti. | Open Subtitles | كاهيل)، قبل بالصفقة) |
- Cahill'le konuşmadım. | Open Subtitles | لم أتحدثُ إلى (كاهيل). |
- Cahill'in teklifini söyledim. | Open Subtitles | أعطيته عرض (كاهيل) |
- Cahill'i göreyim diye mi çıkardın? | Open Subtitles | أخرجتني لكيّ أرى (كاهيل)؟ |