"- onlara" - Traduction Turc en Arabe

• لهم
• اليهم

- Onlara ihtiyacım yok. - Neden onlara ihtiyacın olmadığını düşünüyorsun?
لست بحاجة لهم ما الذى يجعلك تعتقدى انك لا تحتاجين لهم؟

- Onlara yapacağın iyiliklere göre değişir.
هذا يعتمد على الخدمات التي تقدمها لهم. أية خدمات؟

- Onlara, bana söylediğiniz gibi, gerçeği söylemeliyim
ياآآآه آن. سأقول لهم الحقيقة كما قلت لي كما قلت لك؟

- Onlara ihtiyacımız yok. - Bence bu çok saçma bir yaşam biçimi.
نحن لسنا بحاجة لهم تبدو كطريقة مجنونة للعيش أنت طورتيها

- Onlara patlatıcıları indirmelerini söyleyin. - İndirin onları!
ـ قل لهم أن ينزعوا فتيل القنابل ـ انزعوا فتيل القنابل

- Onlara hayatımı verdim.
لقد أعطيت حياتى لهم وفى المقابل خسرت كل شىء.

- Onlara pizza aldım... - Oh, onlar nasıl?
ـ اشتريت لهم بعض البيتزا ـ أوه، وكيف هم؟

- Ne yapmak gerektiğini söyle sadece. - Onlara gerçekleri anlat.
فقط قولي لي ما علي فعله قولي لهم الحقيقة

- Onlara ne kadar ödediğimi düşürsek, iyi fikir. - Gitmemi mi istiyorsun yani?
بالنظر إلى ما أدفع لهم إذن تريدين مني الذهاب؟

- Onlara harika bir istihbarat getirdik bayağı da sevindiler.
لقد جلبنا لهم قطعة مذهلة من الذكاء الإصطناعى

- Onlara patlağı serbest bırakmalarını ve karşılığında da ateşkes önerdiğim mesajını ilet.
اخبرهم أن يطلقوا سراح الوافد الخارق مقابل أن أقدم لهم هدنة

- Onlara haber veren sendin nerede bulacaklarını biliyorlardı çünkü onlara yerini sen söyledin...
أنت أُوشيت بهم . للحكومة السبب أنهم يعرفوا مكان وجودهم أنه بسبب أنك قلت . لهم أين

- Onlara verecek dağım yok ki benim. - Bana Hawaiililer'e yalan söylettirdin.
لم يكن لدي أصلاً - جبال أعطيها لهم "جعلتني أكذب على "الهواويين -

- Onlara eski sevgiline döndüğünü söyledim.
لقد قلت لهم بأنَّكِ عائدة إلى حبيبك السابق

- Onlara bu pastırmalar çok fazla gelecek.
اذًا، بالنسبة لهم سيشعرون كأنها مليون علبة

- Onlara neyin iyi geldiğini bilmiyorlarsa.
لا يقولونها إن كانوا يعلمون ما الأفضل لهم صحيح؟

- Onlara General Sherman'ın taktiğini gösterelim.
سوف نقدم لهم طعم حرب جنرال شيرمان

- Aha işte. - Tamam. - Onlara da biraz balık büfteği.
تفضلى واحضرى لهم بعض السمك ايضا

- Onlara olanlara çok şaşırdım.
-انا أَتسائلُ ما حَدث لهم. -لقد وَجدتُ شموعَ أكثر.

- Onlara bebek pudrası satıyordu.
هــو يَـبِـيـعُ لهم بــودرة أطـفـال

- Onlara doğru yöneliyorsunuz. - Bunun neyden yapıldığını görmek istiyorum.
أنت تتوجه اليهم سيدى أريد أن أرى من ماذا صنع هذا