- Sabah ilk iş yerel polisi arayacağım ve ne yapabildiğime bakacağım. | Open Subtitles | انظروا، سأتصل حي المحلية في الصباح ونرى ما اذا كان يمكنني المساعدة. |
- Sabah üçe kadar tv seyretmek çok yorucudur. | Open Subtitles | إنبوب أشعة القطب السالب انهاك حتى 3: 00 في الصباح. |
- Buna gerek yok. - Sabah erkenden işim var. | Open Subtitles | ليس هناك داع يجب أن أستيقظ في الصباح الباكر |
- Sabah geldiğimde buradaydı. Ayakkabıları düzenliyordu. | Open Subtitles | كان هنا هذا الصباح حين وصلت, يرتب الأحذية. |
- Sabah 6:49'da yeniden ortaya çıktı. | Open Subtitles | وظهر ثانية هذا الصباح في 6: 49 صباحا توقيت شرق أمريكا. |
- Sabah özgürlüğüne kavuşacaksın | Open Subtitles | سيسمح لك بالانصراف صباحا انا اضمن لك هذا |
- Sabah erkenciyim.Yapamam... - Kaçmadan önce,sadece bir göz at. | Open Subtitles | يجب علي ان اكون مبكرا صباحا.لا أستطيع أمامك كفالة، فقط انظر |
- Lanet olsun. - Sabah 6. Yoksa arkadaşınız ölür. | Open Subtitles | السادسة صباحًا وإلا مات صديقكم |
- Sabah köpek salyasıyla uyanıyorum. Çocukları okula götürüyorum. | Open Subtitles | ــ أنا أستيقظ في الصباح وأنا مغطى بلعاب الكلب |
- Sabah ders çalışmam gerekiyor. Sonra da okula gideceğim. | Open Subtitles | أذهب للدراسة في الصباح, وبعد ذلك أذهب للمدرسة. |
- Hedefin buna layık. - Sabah hallederim. | Open Subtitles | تعجبني هذه الحماسة يا رجل سأفعلها في الصباح |
Tam zamanında. - Sabah görüşürüz. - Gelmemi ister misin? | Open Subtitles | على الموعد أراك في الصباح أتريدني أن آتي ؟ |
- Sabah olunca aramaya başla. - Sabah olunca mı? | Open Subtitles | ـ و غادر من هُنا في الصباح ـ في الصباح؟ |
- Sabah ilk uyandığında yapmak istediğin ilk şey nedir? | Open Subtitles | عندما تستيقظ في الصباح ما هو أول شيء جدا انت تريد أن تفعل؟ |
- Sabah Jamie'yle senin gittiğin çörekçiye-- | Open Subtitles | جيمي و انا ذهبنا الى محل بيع الدونات المفضل لك هذا الصباح |
Adı Stratton. - Sabah beni vuran adam bu değil. | Open Subtitles | ليس هو الشخص الذي أطلق الرصاص علينا هذا الصباح. |
- Sabah kahvaltıda yediğim acı biber yüzünden. | Open Subtitles | هذا بسبب الفلفل الحار الذي تناولته على الإفطار هذا الصباح. |
- Sabah araba kazası kurbanı geldiğinde yanında başkası var mıydı? | Open Subtitles | المريضة التي أتت من حادث التصادم هذا الصباح |
- Sabah vardiyanızda olağandışı bir şeyler gördünüz mü? | Open Subtitles | ألم ترى أنت أي شيء غريب حدث هذا الصباح لروتينك اليومي؟ |
- Sabah dokuz, Akşam yedi... | Open Subtitles | فى التاسعة صباحا والسابعة مساءا.. من أخبرك؟ |
- Sabah kadar yol alırsam, Muhammed' in ordusundan iyice uzaklaşırım. | Open Subtitles | لو سرت طوال الليل سأصل لمحمد صباحا |
- Sabah sekiz. | Open Subtitles | بالثامنة صباحًا |