- Beni bağışlayın. - Umarım ciddi bir şey değildir. | Open Subtitles | ــ اعذروني جميعاً ــ أتمنى أن لا يكون الأمر خطيراً |
- Umarım bu sandalyeler yeter. - Şuna bir bak! Bu... | Open Subtitles | أتمنى أن يكون عندى أماكن خالية انظر الى هذا انه .. |
- Tamam, ben gidiyorum. - Umarım geçineceğin birisini bulursun. | Open Subtitles | حسنٌ، أنا ذاهبة - آمل أن تجدي إنساناً حيويّاً - |
- Umarım, yoksa canımı okurlar. | Open Subtitles | بالطبع آمل ذلك والا سأكون مضطراً بصورة سيئة على سحب كلامي |
- Umarım rap söyleyeceksiniz. | Open Subtitles | لذا هي التي نعرفها أقل. أنا حقاً آمل أنك على وشك غناء أغنية راب. |
- Umarım başını belaya sokmamışımdır. | Open Subtitles | آمل ألا أكون قد تسببت لها بمتاعب آمل ذلك |
- Umarım aldırmazsın. - Aldırmam. | Open Subtitles | ـ أتمنى ألا تمانع هذه العلاقة ـ لا أمانع |
- Umarım bu sandalyeler yeter. - Şuna bir bak! Bu... | Open Subtitles | أتمنى أن يكون عندى أماكن خالية انظر الى هذا انه .. |
- Umarım ailenizin sağlığı yerindedir. - Evet yerinde, teşekkür ederim. | Open Subtitles | ـ أتمنى أن تكون أسرتك بصحة جيدة ـ شكرا لك,أنهم بخير |
- Umarım beni örnek almaya kalkmaz. - Bence de. | Open Subtitles | أتمنى أن لا تفعل مثلما فعلت عادل بما فيه الكفاية |
- Vay canına! - Umarım korunuyordur. Bu hızla suya atladığında başına neler geleceğini biliyorum. | Open Subtitles | آمل أن تكون لديه حماية عندما يرتطم بالماء بهذه السرعة |
- Umarım toplantı başlamadan önce bu şekilde konuşmayı kesebilirim. Evet yapabilirim. | Open Subtitles | آمل أن أتوقف عن التكلم هكذا قبل اجتماعي التسويقي، نعم، بالفعل |
- Ne kadar asil. - Umarım kendini bir prenses gibi hissedersin. | Open Subtitles | ملكى جداً أنا آمل أن يجعلكى هذا التاج تحسين أنكى ملكة |
- Umarım, yoksa canımı okurlar. | Open Subtitles | بالطبع آمل ذلك والا سأكون مضطراً بصورة سيئة على سحب كلامي |
- Umarım dünyada yarım bıraktığın iş kalmamıştır. | Open Subtitles | آمل أنك لم تترك أى ـ أعمال غير مُنتهية على الأرض ـ ماذا ؟ |
- Umarım kusura bakmazsın ama gerekli eşyalarına ilaveten, sana okuman için birkaç kitap getirdim. | Open Subtitles | آمل ألا تمانع، ولكن بالإضافة إلى الأجهزة الغير ضرورية، جلبتُ بعض الكتب لأجل أن تقرأها |
- Umarım burada da uçaktaki gibi bir gösteri yapmayacaksındır. | Open Subtitles | أتمنى ألا تقوم بإستعراض هنا كما فعلت في الطائرة |
- Umarım yolculuğunuzdan keyif alırsınız. - Eğlenceli olacak, değil mi? | Open Subtitles | ـ اتمنى ان تستمتعوا برحلتكم ـ سيكون هذا مرحا صح ؟ |
- Umarım bir taksi bulabiliriz. - Birçok taksi var. - Gecenin bu saatinde değil. | Open Subtitles | أرجو أن نتمكن من إيقاف سيارة أجرة توجد سيارات أجرة كثيرة |
- Umarım geçerim. - Şimdilik çok iyi gidiyorsun. | Open Subtitles | ـ بكل تأكيد أتمنى ذلك ـ حتى الآن كل شيء جيد |
- Umarım bunlar olmadan ölmüştür. | Open Subtitles | أتمنى ان يكون هذا المسكين قد مات قبل ان يحدث هذا |
- Umarım bu şey düşündüğümüz şeydir. | Open Subtitles | أتمنى هذا الشيء لا ما نعتقد انه يفعل. |
- Umarım rahatsız etmiyorumdur. | Open Subtitles | - أرجو ألا أكون أتدخل في شيء ما - ما الأمر؟ |
- Umarım hâlâ işe yarıyordur. - Öğrenmenin tek yolu var. | Open Subtitles | حسناً، آمل أنه لا يزال يعمل هنالك طريقةُ واحدة لإكتشاف ذلك |
- Umarım benden önce ulaşmazlar. | Open Subtitles | فسيقبضوا عليه امل ان اجده قبلهم |
- Umarım yine susmaz. - Sen söyle. Ben gidiyorum. | Open Subtitles | أمل ألا تحبط مرة أخرى أخبرها أنت , أنا ذاهب |