Nasıl bir dolandırıcı olduğunu açığa çıkarmak için bu kürsüyü kullanabilirim. | Open Subtitles | استطيع ان استخدم موقعي في الاذاعة لفضح هذا الرجل واحتياله |
Buraya gelmiş, Komünistleri açığa çıkarmak için çabalayan bu Komitenin çalışanı, genç insanları lekelemeye çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم هنا تحاولون تشويه سمعة طاقم هذه اللجنة سمعة الرجال الشباب الذين اجتهدوا لفضح الشيوعيين |
Siyasi sistemimizdeki sapmaları açığa çıkarmak için yaptığım planımda ifade ettiğim gibi... | Open Subtitles | ولكن كما شرحت خطتي لفضح الالتوءات فى نظامنا السياسي |
Bu sabah narkotik ekipleri tarafından yasadışı uyuşturucu üretimi ve sorumlularını açığa çıkarmak için tasarlanmış CAT olarak adlandırılan büyük ve acılı bir operasyonla tutuklandılar. | Open Subtitles | تم اعتقالهم هذا الصباح خلال عملية خداعية رئيسية تم تخطيطها لكشف المصنعين الغير شرعين لأحد انواع المخدرات |
Uçak tezgâhını aramızdaki hainleri açığa çıkarmak için kurdum. | Open Subtitles | خدعة الطائرة خاصتي كانت لكشف وجود أيّ خونة لديّ. |
Organize suçu açığa çıkarmak için girilmiş en büyük girişimlerden biriydi. | Open Subtitles | انه أكبر جهد لفضح الجريمة المنظمة في تاريخ الولايات المتحدة |
Bloğu kötü matematiği açığa çıkarmak için kullanıyor. | Open Subtitles | يستخدم مدونته لفضح الرياضيات السيئة |
- Sendika denen şeyi açığa çıkarmak için? | Open Subtitles | ـ لفضح ما يطلق على تلك بـ (النقابة)؟ |
- Sendika denen şeyi açığa çıkarmak için? | Open Subtitles | - لفضح هذا لذلك ندعو نقابة؟ |
Ya da gerçeğini açığa çıkarmak için doğru zamanı bekliyoruz. | Open Subtitles | أننا جميعًا نخفي حقيقتنا، أليس كذلك؟ أو أننا فقط.. ننتظر الوقت المناسب لكشف الحقيقة. |
Sırları açığa çıkarmak için gizlice düşmana sokuldu. | Open Subtitles | لقد تسلل إلى العدو لكشف الأسرار. |
Ölüm içindekini açığa çıkarmak için yetersizdi. | Open Subtitles | لم يكن الموت كافياً لكشف باطن (ستّة)، ولكنّه كان مخطئاً |
Amacım şu, davacının avukatı McClaren'in mali kaynaklarını açığa çıkarmak için kitaptaki her hileye başvurdu. | Open Subtitles | قصدي هو أن محامي المدعي جربوا كل (الطرق لكشف مصادر تمويل (مكلارين |
Tek bildiğim bu kişinin bu bilgiyi açığa çıkarmak için büyük bir riski göze aldığı. | Open Subtitles | كل ما أعلمه أنه أو أنها تحمّل(ت) مخاطرة كبيرة لكشف هذا |