Sonuç olarak, dolap numarası tam kare olan dolaplar açık kalacak. | TED | وبالتالي، كل خزنة رقمها مربع لعدد ستبقى مفتوحة. |
281. Bölgedeki diğer okullar açık kalacak ancak ailelere belirti gösteren öğrencileri evde tutmaları söylendi. | Open Subtitles | "بقية المدارس في المنطقة 281 ستبقى مفتوحة ولكن تم إعلام الأهالي بإبقاء أي أطفال يعانون من الأعراض بالبيت" |
48 dakika daha açık kalacak. | Open Subtitles | مِنَ المفترض أن تبقى مفتوحة لـ 48 دقيقة |
Bu dava yıllarca açık kalacak gibi. | Open Subtitles | تلك القضية قد تبقى مفتوحة لسنوات |
- Sivillerin görmesini engellemek için ambulans gelene kadar kordon çekeceğiz ve trafiğin tek şeridini açık kalacak. | Open Subtitles | -ينبغي علينا التطويق بحاجز يبقي نظرة العامة بعيداً , إغلاق الطريق حتى تصل سيارة الآسعاف عند آئذاً ينبغي علينا فتح خط وحيد للمساعدة بحركة الأزدحام |
O iğrenç, fecaat, bela saçan gözüne bakmak da hoşuma gidiyor. açık kalacak o yüzden. | Open Subtitles | ويروقني النظر لعينك الحمراء المهيبة، لذا ستظل مكشوفة. |
Müzeyi kapatıyorlar, sadece ana çıkış kapısı açık kalacak. | Open Subtitles | أنهم يغلقون المتحف ، فقط المخرج الرئيسي سيتم فتحه |
İstediğine git dua et, küçük imam, ama bu TV... açık kalacak. | Open Subtitles | يمكنك الدعاء كما تريد ايها الراهب الصغير لكن التليفزيون سيظل مفتوحاً |
Ayakta tedavi kliniği kapatılsın ama şimdilik hastane açık kalacak. | Open Subtitles | و لكن للآن الأبواب ستبقى مفتوحة |
Ve bu sefer açık kalacak. | Open Subtitles | هذه المرة، انها ستبقى مفتوحة |
- Bu gece pencere açık kalacak. | Open Subtitles | -الليلة النافذة ستبقى مفتوحة |
Parkta açık kalacak. | Open Subtitles | الحديقة سوف تبقى مفتوحة |
- Şartlardan biri de o, açık kalacak. | Open Subtitles | يجب أن تبقى مفتوحة. هذا مقرر. |
- Sivillerin görmesini engellemek için ambulans gelene kadar kordon çekeceğiz ve trafiğin tek şeridini açık kalacak. | Open Subtitles | -ينبغي علينا التطويق بحاجز يبقي نظرة العامة بعيداً, إغلاق الطريق حتى تصل سيارة الآسعاف عند آئذاً ينبغي علينا فتح خط وحيد للمساعدة بحركة الأزدحام |
O iğrenç, fecaat, bela saçan gözüne bakmak da hoşuma gidiyor. açık kalacak o yüzden. | Open Subtitles | ويروقني النظر لعينك الحمراء المهيبة، لذا ستظل مكشوفة. |
Müzeyi kapatıyorlar. Sadece ana giriş açık kalacak. | Open Subtitles | أنهم يغلقون المتحف ، فقط المخرج الرئيسي سيتم فتحه |
Büyü dükkanı açık kalacak. | Open Subtitles | المحل سيظل مفتوحاً. |