açık kaynaklı projelerin kendine has bir ivmesi oluyor. | TED | تميل المشاريع مفتوحة المصدر لأن تحصل على القوة الدافعة خاصتها. |
Yazılım da genel kullanımlı, yani açık kaynaklı. | TED | أو، البرمجيات بترخيص جنو العمومي، لذا فهي مفتوحة المصدر أيضاَ. |
Yazılı belgeler ve deneyerek öğretme metodolojisi de açık kaynaklı ve Creative Commons ile paylaşıldı. | TED | الوثائق ووسائل التدريس العملي هي أيضاَ مفتوحة المصدر و مرخصة تحت ترخيص المشاع الإبداعي. |
Yaklaşık bir buçuk yıl önce, WikiHouse diye bir proje üzerinde çalışmaya başladık. WikiHouse açık kaynaklı bir inşa sistemi. | TED | لذا حوالي سنة ونصف مضت، قد بدأنا العمل على مشروع يدعى "ويكي هاوس"، و"ويكي هاوس" هو نظام بناء مفتوح المصدر. |
Bu yüzden yazdığımız tüm kodları, internette ulaşılabilir hale getirdik, isteyen herkes için açık kaynaklı lisans altında oldu. | TED | و جعلناه متاحا على الشبكة بترخيص مفتوح المصدر لكل من أراده. |
Yani tamamen açık kaynaklı, vatandaş güdümünde potansiyel bir kentsel gelişim modelinin tohumlarını görmeye başlayabiliriz. | TED | لذا يمكننا أن نبدأ في رؤية بذور المصدر المفتوح تماماً، نموذج تنمية حضرية بقيادة المواطن، من المحتمل. |
Bu, birkaç yıl önce askeri teknolojiydi, ama şimdi, açık kaynaklı, kolay kullanılabilen bir şey, internetten de satın alabilirsiniz. | TED | فهذه كانت تكنولوجيا عسكرية لبضع سنوات، والآن فإنها مفتوحة المصدر وسهلة الإستخدام ويمكنك شراؤها من الإنترنت. |
Hiçbiri. Bu nedenledir ki Microsoft ile rekabet ancak açık kaynaklı bir projeden gelecektir. | TED | لهذا السبب المنافسة مع ميكروسوفت مقيدة لتظهر سوف تظهر فقط من نوع المشاريع مفتوحة المصدر |
Aslında bana kalırsa, şu sıralarda açık kaynaklı donanım ve yapıcı hareketiyle ilgili daha başka bir devrim de olmakta; çünkü arkadaşımın kullandığı yazıcı da açık kaynaklı. | TED | في الواقع، أعتبر أنّ هناك ثورة أخرى أيضا تطرأ، وهي تلك التّي تتعلّق بالعتاد مفتوح المصدر وحركة الصُنّاع، الطّابعة التي استخدمها صديقي لطباعة اللّعبة هي في الواقع مفتوحة المصدر. |
Milan'da Habits adında bir stüdyo ile tamamen açık kaynaklı bu ayna üzerinde çalıştık. | TED | لذا عملنا مع استوديو تصميم يسمى "Habits" في ميلان، لصنع هذه المرآة، وهي مفتوحة المصدر تماما. |
Bu da açık kaynaklı yazılımlarla başladı. | TED | وبدأ ذلك مع البرمجيات مفتوحة المصدر. |
Geleneksel bölgesel mimari ile açık kaynaklı mimari arasındaki tek fark belki bir ağ bağlantısı olabilir. Ancak bu gerçekten çok büyük bir fark. | TED | الفرق الوحيد بين النوع التقليدي من العمارة العامية و العمارة مفتوحة المصدر قد يكون اتصال بالشبكة، ولكنه فرق كبير جداً، جداً. |
Arjentina'da DemocracyOS isimli açık kaynaklı bir platform parlementolara ve siyasi partilere katılım sağlıyor. | TED | وفي الأرجنتين، يوجد منصة مفتوحة المصدر تدعى DemocracyOS تقوم بجلب المشاركة للبرلمانات والأحزاب السياسية. |
Daha çok, açık kaynaklı bir anarşi. | Open Subtitles | وأود أن أقول أكثر مثل... . الفوضى مفتوحة المصدر. |
Önümüzdeki yılda amacımız Su Kanaryasını piyasaya sürmek ve donanımı açık kaynaklı yapmak böylece herkes bu gelişime ve evrime katkıda bulunabilir ve birlikte bu sorunun üstesinden gelebiliriz. | TED | هدفنا في السنة المقبلة هو جعل كناري المياه جاهزا للميدان وجعل الجهاز مفتوح المصدر بحيث أن أي كان يمكن أن يساهم في التطوير والتقويم، بحيث يمكننا معالجة هذا المشكل معا. |
açık kaynaklı bir proje. | TED | هي عبارة عن مشروع مفتوح المصدر. |
Amacı, donanım, yazılım, cismin tasarımı, üretimi ve projeyle ilgili her şey açık kaynaklı ve kendiniz yapabimeniz. | TED | لذا فالفكرة هنا هي أن المعدات والبرمجيات، وتصميم المجسم والتصنيع، كل شيء يتعلق بهذا المشروع هو مفتوح المصدر ويمكنك صنعه بنفسك. |
Biz belki de Linux gibi Çin restoranının aklınıza gelebilecek açık kaynaklı bir tür,değil mi? | TED | يمكننا التفكير في المطاعم الصينية ربما '' لينكس '' : كشيء مفتوح المصدر ، صحيح ، |
Bana kalsaydı, açık standartlı ve açık kaynaklı versiyonuna sahip olmayı isterdim. | TED | وإذا كان لدي خيار، يمكن أن يكون لدينا إصدار المصدر المفتوح بالإضافة إلى المواصفات المفتوحة. |
Sonra bir girişimci Matternet adında bir şirket kurdu ve bunun Afrika'da köyden köye bir şeyler taşımakta nasıl kullanılabileceğini çözdü. Bunun kolayca bulunabilmesi, açık kaynaklı olması ve kolayca değiştirebilmesi sayesinde de çabucak şirketin prototipini yapabildi. | TED | ولكن بعد ذلك أنشأ شخص ما هذه الشركة الناشئة والمسماة Matternet، حيث اكتشفوا بأنك تستطيع أن تستخدم هذه الطائرة لنقل الأشياء من قرية إلى أخرى في افريقيا، وحقيقة أن هذه الطائرة كان من السهل العثور عليها، ومفتوحة المصدر وسهلة الاختراق، مكنتهم من أن يشكلوا النموذج الأولي لشركتهم بسرعة. |
Üç yıl kadar önce, sihirbazlığa yönelik yeni dijital araçlar geliştirmek için, açık kaynaklı yazılım camiasıyla iletişime geçerek herkese açık, geniş kapsamlı bir çalışma başlattım. Bu araçlar, daha sonra bu işi icra eden diğer sanatçılarla paylaşıldığında işlerinde daha hızlı ilerlemelerini ve sanatlarında daha çabuk ustalaşmalarını sağlayabilecekti. | TED | ومنذ نحو 3 أعوام بدأت أطبق الإنفتاح والشمولية عن طريق الخوض في مجتمع برامج المصادر المفتوحة من اجل ان اصنع أدوات جديدة من أجل ألعاب الخفة أدوات يمكن في نهاية المطاف أن أتشارك بها مع فنانين آخرين من أجل أن يستمروا لاحقاً على نفس الخطى والمنوال ومن أجل دمجهم في النسق بسرعة أكبر |