Yani ya taraflardan biri yalan söylüyor ya da farklı bir açıklaması var. | TED | اذن واحد من هذه الاطراف يكذب او هناك تفسير اخر |
Bence bunun başka bir açıklaması var. | Open Subtitles | وبشرته جافة ومقشرة لا بد أن هناك تفسير آخر |
Ama bunun bir açıklaması var. | Open Subtitles | إذا نجح في الخروج مني حياً ولمن هناك تفسير لتورطه |
Biz tıpçılar için semptomlarının bir tek açıklaması var. | Open Subtitles | توصل قومى الى أن التفسير الوحيد لتلك الأعراض. |
Ama çok basit ve tatmin edici bir açıklaması var. Anlars... | Open Subtitles | لكن هناك تفسيراً بسيطاً ومُرضياً مافيالأمر.. |
Ama bence, bilimin, bir ilahi yaratıcıdan daha ikna edici bir açıklaması var. | Open Subtitles | ولكني أعتقد أن العلم لديه تفسير أكثر قوة من إله خالق |
Bilmiyorum. Kuantum Fizikte karmaşık bir açıklaması var. | Open Subtitles | لا أعلم كان هناك تفسير معقد يتعلق بفيزياء الكم |
Bunun bilimsel bir açıklaması var. Kalın kafalısınız. | Open Subtitles | لا يمكنني رؤيته ، هناك تفسير علمي لهذا أنتم أغبياء |
Biliyorum, ama bir açıklaması var. | Open Subtitles | أعرف هذا، ولكن هناك تفسير ماذا تعني بأنك تعرف هذا؟ |
Tamam, bakın. Nasıl göründüğünü biliyorum. Ama sanırım bir açıklaması var. | Open Subtitles | حسناً ، أنظرا ، أعرف كيف يبدو هذا ولكن أعتقد أنّ هناك تفسير لذلك |
Biz buna kader desek de aslında matematiksel bir açıklaması var. | Open Subtitles | على الرغم من أننا نسمي هذا "مصير"، هناك تفسير رياضي لذلك. |
Sana ait olmayan sandaletleri niye giydiğinin de bir açıklaması var mı? | Open Subtitles | هل هناك تفسير سهل لماذا ترتدي نعل ليس ملكك؟ |
Bence her şeyin mantıklı bir açıklaması var. Evet, bir hayaletiniz var. | Open Subtitles | هناك تفسير منطقي لهذا نعم , أنت عندك شبح |
Bunun tek bir açıklaması var. Marvin kendini lazımlığa alıştırdı. | Open Subtitles | هناك تفسير واحد لهذا الأمر "مارفن" علّم نفسه الدخول للحمّام |
Kız arkadaşım olduğunu düşünmesinin basit bir açıklaması var. | Open Subtitles | هناك تفسير بسيط لسبب اعتقادها أنك حبيبتي |
Bunun tek bir açıklaması var. Eve'in beyni yaptıklarını silmiş olmalı. | Open Subtitles | التفسير الوحيد الذى استطعت الوصول إليه هو أن إيف تدعو . |
Gariplikler Duvarı'na karşı olan eğilimlerimin aksine gitse de bunun mantıklı bir açıklaması var bence. | Open Subtitles | ورغم أن هذا يعارض موقفي الطبيعي من الأمور الغريبة هنا أظن أن هناك تفسيراً آخر لهذا |
Marjorie, inan bana bugün olan olayın bilimsel bir açıklaması var. | Open Subtitles | -أعدك بأن اي ما يحدث لديه تفسير علمي |
Ve düşünebildiğim tek bir açıklaması var. | Open Subtitles | وهناك تفسير واحد يُمْكِنُ أَنْ أُفكّرَ به. |
Kesinlikle eminim ki her şeyin mantıklı bir açıklaması var. | Open Subtitles | لا،أنا إيجابي إيجابيٌ جدا يوجد تفسير منطقي لكل هذا |
Garip bir tesadüf. Ama belli bir açıklaması var. | Open Subtitles | -هذه مصادفة غريبة، رغم أنّ هناك تفسيرًا جليًّا . |
Mükemmel. Bilimsel bir açıklaması var. | Open Subtitles | هنالك تفسير علمي مثالي لما حدث للتوّ. |
Sadece eski NASA uzmanı Dr. Hans Zarkov'un bir açıklaması var. | Open Subtitles | فقط دكتور هانس زاكروف من محطة ناسا -سابقا- اعطى تفسيرا لذلك |