"açıkmış" - Traduction Turc en Arabe

    • مفتوح
        
    • مفتوحة
        
    • مفتوحاً
        
    • مفتوحا
        
    • مفتوحًا
        
    • مفتوحُ
        
    Bilmiyordum ki! Dolabı kırarım diye düşünmüştüm, oysa zaten açıkmış. Open Subtitles لمأعلم،إعتقدتأنيسأكسره، و لكنه كان مفتوح بالفعل
    Polisler geldiğinde kapı ardına kadar açıkmış. Open Subtitles ضبّاط الرَدّ، أصبحوا هنا، الباب كَانَ مفتوح كثيراً.
    Jaluziler kapalıymış, yandaki kapı açıkmış, köpekler ortada dolaşıyormuş. Open Subtitles .. ستائر مغلقة .. بوابة جانبية مفتوحة .. الكلاب تتجول في الخارج ..
    Ön kapı ve raylı cam pencereler açıkmış. Open Subtitles الأبواب الزجاجية الخلفية والأمامية مفتوحة
    Çalmayı bitirdim ve sahneden indim, bir de ne göreyim, o süre boyunca fermuarım açıkmış. Open Subtitles وبعدها انتهيت ومشيت خارج المسرح.. واكتشفت ان سحاب بنطالي كان مفتوحاً طوال الوقت
    Kapı açıkmış. Şu an arkada. Open Subtitles كان الباب مفتوحاً على مصراعيه، إنه في الخلف
    Sonra bekçiyle döndüklerinde kapı da açıkmış. Open Subtitles ثم يؤكدان أن الباب كان مفتوحا بعد ثلاث دقائق؟
    Anıtmezara ekip gönderdim, kapı açıkmış. Open Subtitles أرسلتُ بعض رجال الشرطة إلى الضريح وكان الباب مفتوحًا
    Ön kapı ağzına kadar açıkmış. Open Subtitles رجل البريد , الباب الأمامي كان مفتوح بالكامل
    Temiz su girişi sonuna kadar açıkmış. Vanayı zorluyordu. Open Subtitles الخزّان كان مفتوح كلّه، ممّا أدّى إلى انفجار الصمّام.
    Garaj açıkmış ve 20 dakika içinde çekici kamyonla geliyormuş. Open Subtitles يقول ان الكاراج مفتوح و سياتي في 20 دقيقة مع شاحنة قطر
    Sonra fermuarımın açık olduğunu farkettim ... 46 dakika boyunca açıkmış. Open Subtitles ثم أدركت أن سحابي مفتوح بقي كذلك 46 دقيقة
    Zahmet etmeyin, kapı açıkmış. Open Subtitles المُطارِدة لا عليك الباب مفتوح
    Cam yarı açıkmış, biri sigara içiyormuş. Open Subtitles قالت ان النافذة كانت مفتوحة قليلا و الموجود بالداخل كان يدخن
    açıkmış çünkü gündüz vardiyası olayı daha araştırıyormuş. Open Subtitles وربما مفتوحة بسبب ان المناوبة النهارية كانت تحقق بها
    Orada değilmiş, kapı açıkmış ve koridorda kan olduğu doğrulanan bir damla varmış. Open Subtitles لم تكن هُناك و الأبواب كانت مفتوحة و كان يوجد قطرة صغيرة مما قد تم تأكيده الآن ، أنّه دماء ..
    Kutu kırılırken, açıkmış Open Subtitles عندما تحطم الزجاج كانت هذه مفتوحة
    Güvenlik ekibi boğuşma emarelerine rastlamış. Kapısı da ardına kadar açıkmış. Open Subtitles وجدت الحرس الأمني آثاراً عن الصراع، كما كان باب شقّتها مفتوحاً على مصراعيه
    Yolcu kapısı açıkmış ve ölmek üzereymiş. Open Subtitles الباب المجاور لمقعد الراكب الأمامي كان مفتوحاً وكان فى طريقه للخروج
    Kapı açıkmış, ve deli kadını banyo küvetinde görmüş. Open Subtitles كان الباب مفتوحا.. و رأى هذه المرأه المجنونه فى البانيو
    Ön taraftan ateş ettiklerinde minibüsün kapısı açıkmış. Open Subtitles الباب كان مفتوحا أثناء إطلاق النار من أمام الشاحنة.
    Buraya geldiklerinde tabut açıkmış ama yeniden kapatmışlar. Open Subtitles والنعش كان مفتوحًا لدى وصولهم إلى هنا، ولكنهم أغلقوه مُجددًا.
    Hep açıkmış. Open Subtitles هو دائماً مفتوحُ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus