Anayurt Güvenlik, hükümet tesislerine gelen şüpheli paketlerin açılmasını tavsiye ediyor. | Open Subtitles | لماذا تم افتتاحه؟ لأن فتح الطرود المشبوهة في منشأة حكومية يوصى |
Ödemeyi tamamlatıp borcunu azlettirdik ve kapılarının tekrar açılmasını istiyoruz. | Open Subtitles | لدينا المبلغ كاملا لندفع ديونها و نطلب إعادة فتح أبوابها |
Böylece mezun olduğum okuluma dönmeye karar verdim ve California Üniversitesi, San Diego'da kültürel miras için mühendislik bilimleri üzerine bir araştırma merkezi açılmasını önerdim. | TED | لذلك قررت أن أعود إلى جامعتي و في جامعة كاليفورنيا سان دييغو اقترحت فتح مركز أبحاث للعلوم الهندسية للتراث الثقافي |
Ama Guardians şeytanlar tarafından açılmasını korumak gerekiyor. | Open Subtitles | . لكن الحراس يجب أن يحموه من أن يُفتح من المشعوذين |
Burada ölü bir adam var. Kamyonun açılmasını bekleyen bir müşteri sırası varmış. | Open Subtitles | لدينا جثّة واحدة، كان هناك طابور من الزبائن في إنتظار الشاحنة أن تُفتح. |
Calyx'in sonsuza dek açılmasını engelleyecek türden mühürler var ama. | Open Subtitles | ولكن هناك قفل محكم قوى على الاناء ليمنعهم من فتحه |
Ama yeni bir arabası var, yani önemli olan, koşmaya başlamadan önce kapının açılmasını beklemelisin. | Open Subtitles | هو ليس سياره جديده لكن النقطه انت تنتظر الباب ليفتح ثم تهرب |
Hazine odasına giden kapıların açılmasını istiyorum. | Open Subtitles | انها كانت أمنيتى، ان يتم فتح ابواب خزائن الكنوز. |
Savunma için davanın yeniden açılmasını istiyorum. Bir tanığı yeniden çağırmak istiyoruz. | Open Subtitles | اٍننى أطلب اعادة فتح القضية مرة أخرى للدفاع و أن أستدعى أحد الشهود مرة أخرى |
Ve siz birilerinin, kutunun araba giderken açılmasını, garantiye almak istediğini düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | إذاَ تعتقد أن شخص أراد منه فتح علبة سجائر فيما لا يزال في السيارة |
Uçak şu anda durdu. Kapıların her an açılmasını bekliyoruz. | Open Subtitles | توقفت الطائرة, نتوقع فتح الأبواب فى أية دقيقة الآن |
Ve bunlar sabırlı, kapıların açılmasını bekliyorlar. | Open Subtitles | و هناك من هم غير صبورين و يريدون فتح بوابات الفيضان |
Ve bunlar sabırlı, kapıların açılmasını bekliyorlar. | Open Subtitles | و هناك من هم يريدون فتح بوابات الفيضان هل هناك من تريدنا أن نعلمه بالأمر ؟ |
Bütün gereken davanın tekrar açılmasını istediğine dair bir imza ve ben de yarına kadar bütün evrakı hazırlarım. | Open Subtitles | كل ما أحتاجه هو توقيع على تصريح منك بأنك تريدين إعادة فتح قضيتك و من ثم يمكنني أن أجهز كل الأوراق |
Adamlarımın eline dosyanın tekrar açılmasını sağlayacak bir delil geçti. | Open Subtitles | صادفَت جماعتي دليلاً قد يعيد فتح القضيّة |
Ben ise yeni yolun açılmasını bekliyordum. | Open Subtitles | و أنا كنتُ في إنتظار فتح مناقصة الطريق السريع |
Garson, Bu şişenin açılmasını istiyorum, hemen. | Open Subtitles | ايها النادل , أريد فتح هذهِ القاروة حالاً |
Bu kapının açılmasını ve hepsinin ölmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن يُفتح هذا الباب، ثمّ أريد موتهم جميعاً |
Bunu açılmasını gerçekten istememişler. | Open Subtitles | بعض الأقفال القديمة أحدهم لم يرد أن تُفتح هذه |
Bir tanesi bizi bu kapıya yönlendirdi diğeri ise kapının açılmasını önlemek için bizi öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | احداهم قادتنا لهذا الباب والاخري حاولت قتلنا لمنعنا من فتحه. |
Kapının açılmasını ve Tanrı'nın kendilerine doğru gelmesini bekleyen iyi aydınlık kişiler? | Open Subtitles | هؤلاء ذو الوجوه المشرقة منتظرين الباب ليفتح... لكى يأتى لهم الرب. |