"açmıştım" - Traduction Turc en Arabe

• فتحت
• فتحتُ

Çünkü bu yaz sırf ona bakmak için kutuyu açmıştım.
لأنني قد فتحت الصندوق هذا الصيف فقط كي أتطلع إليه

Ben de demin güzeller güzeli bir '74 Barolo açmıştım ve içeride bir kasa daha var, etrafta dolaşmaya yeter.
لقد فتحت للتو أحد قنينات الجميله 74 بارولو ولقد حشرت القضية برمتها بداخلها لذا هناك الكثير من الأمور تجري بالأنحاء

Siz istemeden iki saat önce davayı ben açmıştım, yani teknik olarak dava benim.
فتحت الملف ساعتين من طلبك، لذا تقنيا هو حالتي.

Tıpkı eski günlerdeki gibiydi. Kendi mücevherat dükkanımı da açmıştım.
عدت لعملي السابق,و فتحت أيضاً متجري الخاص للمجوهرات

Kendimi aşka açmıştım, çok kötü yaralandım, ve yeniden kendimi kapattım.
فتحتُ نفسي للحب، و جرحتُ بشدة و قفلتُ على نفسي مرة أخرى

O beni kontrol edebildi çünkü aklımı ona açmıştım.
فهى كانت قادرة على التحكم بي لأنى فتحت عقلى لها

Dayan. Kemeri açıyorum. Birayı yeni açmıştım.
حسنا.لقد فككت حزام الأمان لقد فتحت حالا هذة البيرة

Çünkü bu yaz sırf ona bakmak için kutuyu açmıştım.
لأنني فتحت الصندوق هذا الصيف فقط كي أنظر إليه

Sen gelmeden önce açmıştım ama burası büyük ve esintili bir yer.
فتحت الحنفية قبل أن تأتين إلى هنا ولكن هذا المكان كبير ومفتوح للهواء

En son toplantısı ne zaman olacak diye bilgisayarını açmıştım ve bir mail geliverdi.
لـذا فتحت حـاسوبـه لأنظـر متـى سيكون موعـد آخر اجتمـاع له

Biraz hava alayım diye açmıştım.
حسناً ، لقد فتحت الباب لأحصل على بعض الهواء

Bu park doğduğunda bir keresinde sizden birini açmıştım.
عندما بدأ هذا المكان، فتحت واحداً منكم ذات مرة

Daha önce bir veya iki tane açmıştım.
فتحت زجاجة أو إثنتين طوال حياتي

Kitaplarımı açmıştım ama neden olmasın...
لقد فتحت كل كتبى استعداد للدراسة

Birkaç konserve açmıştım.
لقد فتحت مجموعة علب طعام محفوظ

sana çadırımı açmıştım kardeşim ve sen yalanlarınla doldurdu orayı..
لقد فتحت خيمتي لك وقد ملأتها بالأكاذيب...

- Sperm bankası gibi bir şey açmıştım. - Ne açmıştın?
أنا نوعاً ما فتحت بنك مني ماذا ؟

İçeri hava girmesi için pencereyi açmıştım, bilirsiniz.
و لذلك فتحت نافذتي لاُدخل بعض الهواء

O kapıyı uzun zaman önce ben de açmıştım.
فتحت هذا الباب، منذ فترة طويلة.

- Kütüphanenin size gönderdiği bir mektubu açmıştım da.
‫في الواقع فتحتُ رسالة موجهة ‫إليكِ من المكتبة

Ellie Torres, dün gece senin için en iyi şarabımı açmıştım...
لقد فتحتُ أفضل زجاجة نبيذٍ لديّ من أجلك